03 Mayıs 2024
ENVER YILMAZ’I FATSA’DA DAHA SIK GÖRMEK İSTERİZ
- Çarşamba, 11 Nisan 2018
Seçimler yaklaştıkça yerel yönetim çalışmalarında da canlılık izleniyor.
Hizmet vermekte ve hizmet üretmekte olan kurumlarımız, başta belediyelerimiz çalışmalarına hız vermekteler.
Çünkü bu yaz mevsiminde ne yaptılarsa seçim propagandalarını onun üstünden yürütecekler.
Büyükşehir açısından ilimiz genelinde olacağı gibi.. Fatsa’da da bu yaz mevsimi çok önemli.
Büyükşehir başta olmak üzere ilçe belediyemiz 2018’e çok önem veriyor, biliyoruz. Planlamalarını 2018’e göre hesaplamışlar.
Bu durum yöneticilerimizin kendi beyanlarına bakıldığında da anlaşılıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanımız da geçen hafta ilçe ziyaretleri yaptı. Salı günü Fatsa’daydı. Yapımı devam eden yatırımları inceledi. Açıklamalarda bulundu. Fatsa kamuoyu bu açıklamalardan dolayı bilgi sahibi oldu.
Yapımı devam eden yatırımlardan kaynaklı şikayetler yok mu?
Tabii ki var.
Bu şikayetler işlerin ağır yol almasından kaynaklı. Fatsa’da bir yılı aşkındır gerçekten de şehir içinde ciddi şikayetler oldu. Ana arter caddelerimizin tümü kazıldı ve kış aylarına rastlamasından dolayı üstü kapatılamadı. Şu sıralar kapatılma süreci yaşanıyor. Bitirilen caddelerimiz güzelleşiyor. Hoşnut oluyoruz.
Büyükşehir Belediyesi gerçekten önemli. Çünkü büyük yatırımlar oradan geliyor. Eğer yüksek bütçeli bir iş yapılacaksa bu işi kesinlikle büyükşehir yapacaktır. Artık bunu böyle bilmeliyiz.
Ciddi yatırım olarak gördüğümüz “Meydan Projesi” 25 milyon liraya mal oluyor. Bunu büyükşehir yapıyor. İlçe belediyemiz bu yatırımı yapamazdı. Niye yapamazdı? Bütçe yetmezdi.
“Mezbahane Projesi” keza aynı şekilde. O da yüksek meblağlı bir yatırım. İlimizin tamamını ilgilendiriyor. Kesimler burada yapılacak. Uluslararası kriterlere uygun bir yatırım. Her bir yönüyle teknolojiye ve üstün standartlara sahip.
“Huzur Evi” açılma aşamasına gelmiş görünüyor. Burayı da büyükşehir tamamladı.
Yayalaştırma ve altyapı projeleri de önemli. Buralarda da inceleme yapıldı.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Enver Yılmaz, Fatsa ziyaretini bu yatırımlardaki süreçleri de inceleyerek Fatsa gezisini böylece tamamlamış oldu.
Sayın Enver Yılmaz Fatsa ziyaretinden sonra, umarım çalışmaların hızlandırılması talimatı vermiştir. En büyük şikayet işlerin ağır yürüdüğü yönünde. Gerçi ihale şartnamelerinde işlerin bitim ve teslim tarihi oluyor. Dolayısıyla müteahhitler işleri sözleşme kurallarına göre bitiriyorlardır. Bunu da bilmek lazım.
Büyükşehir başkanımız Enver Yılmaz’ı Fatsa’mızda daha sık görmek isteriz…
* * *
Avrupa devletlerinin “Türkiye aleyhine” terör örgütlerine karşı sıcak yaklaşımları anlaşılır gibi değil.
Başkentlerinde PKK’nın protesto eylemlerine adeta zemin hazırlıyorlar.
Neymiş?
“Afrin Harekatı” katliammış!!!
Türkiye Afrin’den çıkmalıymış!!!
Türkiye işgalciymiş!!!
Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne tecavüz ediyormuş!!!
Sormamalı mıyız; “YA DİĞERLERİ”
Amerika ve Rusya neciymiş.
Niye onlara karşı tepki vermiyorlar.
Çünkü tepki gösterenler onların elemanları. Onların beslemeleri. Paralı askerleri.
Kaldı ki; Türkiye bekasını korumak zorunda. Komşu devletler üzerinden gelen terör tehlikelerini bertaraf etmek zorunda. Her koşulda önlem almak zorunda.
Bu ve benzer önlemleri almayan yöneticiler suçlu pozisyonuna düşer. Türk milletinin tepkisini alır.
Afrin Harekatı Türkiye adına doğru bir hamledir. Türk Silahlı Kuvvetleri bu hamlesiyle dirayetini ve gücünü de ortaya koymuştur. Terörle mücadeledeki başarısını bir kez daha kanıtlamıştır.
Etrafa bakıyoruz da hiç dostumuz yok ki…
* * *
Tehlikeli bir ekonomik kriz bizleri bekliyor olabilir.
Dövizdeki önlenemez yükseliş korkutmalı.
Önlem alması gerekenler zaman kaybetmemeli.
Dövizin bu yükselişi zaten başlı başına büyük bir tehlike. Bu gün aldığınızın fiyatı yarın artarak farklı hale gelmekte. Alım gücü azalmakta. Toplumun geniş kesimleri bu artışlardan fevkalade etkilenecek. Bu gün aldığı bir ihtiyacını yarın aynı fiyattan alamayacak. Geliri giderini karşılayamayacak.
İşin özü tehlike çanlarının çalmaya başlamış olması.
Umarım ağır ekonomik krizlerle karşı karşıya kalmayız. Yöneticilerimiz gerekli önlemleri alırlar. İstikrarı bozmazlar.
Aslında siyasi kavga edeceklerine toplumsal duyarlılıklara yönelseler daha doğru yapmış olacaklar.
Millet krizlerden bunaldığı gibi siyasi kavgalardan da bunaldı.
Ne dersiniz?