03 Mayıs 2024
TEK ÇIKIŞ YOLU ÜRETİMDE
- Çarşamba, 26 Eylül 2018
Ekonomik krizin derinleşmemesi dileğimizi her zaman koruyoruz.
Cumhurbaşkanımıza göre kriz-mıriz yok ama, piyasaların tedirginliğini de anlamak gerekir.
İş dünyası işçi çıkarmalara başladı bile. Direnebilenler direniyor.. direnemeyenler iflaslarını ilan ediyorlar.
Türk siyasetinin önemli hastalıklarından birisi kriz olunca olanca hatayı dış güçlere atfederler. Yani krizin sorumlusunu dışarıda aramak gibi. Ekonomi yönetimine hiç hata yüklemezler. Baksanıza yaşadığımız bu krizi de Amerika’ya yüklediğimiz gibi.
Sürekli önlemler alınıyor. Fakat dikiş tutmuyor. Dövizin yükselmesinin önü alınamıyor. Milli paramız hızla değer kaybediyor, sürekli yoksullaşıyoruz.
Çare nedir?
Hiç kuşkusuz “ÜRETİM”…
Üretime dayalı bir ekonomi modeli geliştiremedikçe hep birlikte batmaya adayız.
Kriz küresel olabilir. Ancak bunu önleyecek üretim alanlarınız, milli kaynaklarınız, milli kalkınma hedefleriniz yoksa kaybetmeye mahkum olursunuz.
Ülkemizin geldiği nokta işte tam da burasıdır. Üretim, kaynakları yerinde kullanma, doğru dürüst kalkınma hedefi koyamadık.
Çok tükettik, hovardaca harcadık, gelecek hesabı yapamadık.
Türkiye; borçlanarak kalkınma hedefinde yürüdü. Oysa üreterek kalkınma hesabı yapılmalıydı.
Şimdi “ÜRETİM” ekonomisinden söz ediliyor. Tasarruf deniliyor. Keşke bunu uzun yıllar önce yapabilseydik.
Kamusal üretim alanlarını satmamalıydık. Özelleştirme sistemini hesaplı yapmalıydık.
Bundan sonrasında tek çıkış yolu üretime yönelmektir. Gerisi teferruattır…
YEREL SEÇİM ÖNEMLİ
Türkiye 31 Mart 2019 tarihinde yeni yerel yöneticilerini seçecek. Bundan ötürü seçim havasına girmiş durumdayız.
Köşe bucak seçim kulisleri yapılıyor. İttifaklar tartışılıyor. İsimler üzerinden yorumlar yapılıyor. Partiler üzerinden yorumlar yapılıyor.
AK Parti CHP’nin elindeki belediyeleri almanın hesabında. Bunu da MHP ile ittifak yaparak başaracağına inanıyor. CHP’nin büyükşehirlerini böylece elde etmek istiyor.
MHP kendi büyükşehirlerini AK Parti ile ittifak yaparak korumak istiyor. İttifak olmazsa kaybetmekten korkuyor. 24 Haziran seçimlerinde de Devlet Bahçeli’nin akıllı hamleleri sayesinde Cumhur İttifakı kurulmuş ve MHP bu seçimlerden başarıyla çıkmıştı. Aynı başarıyı yerel seçimlerde de sürdürmek istiyor. Bunu da yine AK Parti ittifakı sayesinde yapmayı planlıyor. Yani muhalefetteyken iktidarın yanında yer alarak. Bu durumdan AK Partide memnun.
CHP’de de elindeki büyükşehir belediyelerini iktidara kaptırmama mücadelesi verilecek. Bu mücadelede ittifak yapabileceği oluşumlarla istişareler yapacak. 24 Haziran ittifakını bu seçimlerde de hayata geçirmeye çalışacak. Her ne kadar İYİ Parti ben ittifakta yokum dese de tabanda ittifak politikalarına yönelecek. CHP iç çekişmelerinden dolayı seçmenini her ne kadar küstürmüş olsa da bu küskünlüğün uzun süreceği düşünülmemeli. Yeter ki adaylarını seçmenin kabul edeceği kişiliklerden seçsin. Halk tarafından kabul görecek simalardan oluştursun.
AK Parti her ne kadar CHP’li belediyeleri kazanmak istiyorsa.. CHP’de İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Antalya gibi büyükşehirleri AK Partinin elinden almak istiyor. Yerel yönetimlerde çoğunluğu kazanmak istiyor. İktidarın yolunun yerel yönetimlerden geçtiğini biliyor. Bu amaçla göstereceği adaylar bağlamında hata yapmamaya çalışacak.
Yerel seçimler aday profilleri ile de paralellik sağlayacak. Daha ziyade partiler değil adayların karizmaları, kişilikleri, projeleri ve birikimlerine bakılacak. Toplumda kabul görecek olanlar öne çıkacak.
Zaten partiler bu kriterlere göre adaylarını belirleyecekler. Partinin estirdiği havayla değil adayların estireceği havaya da bakılacak. Getireceği oyların varlığına bakılacak. Kısaca partilerin oylarıyla birlikte adayların da oy katkısı yapacağı bir seçim yaşayacağız.
AK Parti adayları önceki seçimlerde nasıl genel merkez rüzgarıyla seçim kazanıyor idiyse.. bu seçimlerde adayların da getirileri hesap edilerek aday belirlenecek.
Çekişmeli bir seçim olacak. Çünkü kimi yerde ittifak olacak, kimi yerde ittifak yapanlar rakip olarak karşı karşıya gelecek.
Örneğin; AK Parti “bütün seçim çevrelerinde aday çıkaracağız” derken, bir manada ittifak yapacağı MHP ile yarışacak. Kimi seçim çevrelerinde iki ittifak partisinin adayları kıyasıya mücadele yapacak.
Fatsa’da AK Parti ittifaka ihtiyaç duymayacak. AK Parti “her şartta seçimi kazanıyoruz” psikolojisiyle seçime başlayacak. Dolayısıyla ittifaka ihtiyaç duymayacak. MHP adayı AK Parti adayıyla yarışacak. Bu örnekleri yüzlerce seçim çevresinde göreceğiz.
Fatsa’da yerel seçim aday belirlemede de heyecan yaratacak. Bunu AK Parti için söylüyorum. Çünkü ciddi sayıda aday adayı göreceğiz. Eski ve yeni parti yöneticilerinden tutun, kamuda çalışanlara varana kadar aday adayı olacak.
Biz toplum olarak “her partide” en doğru şahsın aday yapılmasını bekleriz...
YENİ BAŞKANIMIZ
ENGİN TEKİNTAŞ
Ordu Büyükşehir Belediyesinde Enver Yılmaz’ın istifasından sonra yeni bir başlangıç oldu. Belediye meclisi Pazartesi günkü toplantısında yasa gereği Engin Tekintaş’ı başkan seçti.
Enver Yılmaz’ın istifasına ister anti demokratik deyin, ister olması gerekirdi deyin ne derseniz deyin. Türkiye’de artık hiçbir gelişme eski ezberlerimizdeki gibi olmuyor. Demokratik seçimlerle gelenler anti demokratik uygulamalarla gidebiliyor. Oysa bu gidişler istifayla değil hukuksal ve yargısal zeminde karşılık bulmalı. Varsa bir suçu yargıya teslim edilmeli. Tabii ki bu ayrı bir tartışma konusu.
Seçimlere altı ay kala ilimiz yeni bir belediye başkanıyla yönetilecek.
Engin Tekintaş yeni başkanımız.
Engin bey; siyasetin uzun yıllar içinde olan birisi. Milli Görüş tabanlı. Rahmetli Erbakan’ın döneminden siyasetçi. 4 buçuk yıldır da Altınordu belediye başkanı.
Tecrübesine, birikimine, bilgisine diyeceğimiz olamaz. Merkez ilçedeki belediye başkanlığına da.
Bundan sonraki süreçte yapacağı planlamalara dikkat çekeriz. Gerçi zaman kısa. Yeni bir planlama yetiştiremeyebilir. Ancak planlanmış işleri başarıyla tamamlamasını bekleriz. Enver Yılmaz’ın hızını sürdürmesini isteriz. Biliyoruz ki; Engin bey Enver Yılmaz’ın çalışmalarından rahatsız değildir. Başarısız bulmaz. Çünkü merkez ilçe belediye başkanı sıfatıyla büyükşehirle eş zamanlı planlamalar yapmıştırlar. O halde Engin Tekintaş belediye çalışmalarına yabancı değildir.
Bundan önce tek ilçenin sorunuyla ilgiliydi şimdi 19 ilçenin beklentileriyle karşı karşıya kalacak. Başarılı olacaktır. Çünkü Engin bey başarılı olacak birikime sahiptir. Buradan Fatsa ile daha çok ilgilenmesini beklediğimizi de bildirmek isteriz.
Sayın Tekintaş’a yeni görevinde başarılar dileriz.