03 Mayıs 2024

GÜLER, ADIGÜZEL VE ŞAHİN

  • PDF
Seçim propagandaları artık sokağa yansımış durumda.
Adaylıklar netleşti meydanlara inildi. Kimi partiler daha önceden kimileri de yeni yeni kendilerini hissettiriyorlar.
Büyükşehir adayları arasına CHP’den Mustafa Adıgüzel ile Saadet Partisinden İdris Naim Şahin katıldılar. 
İdris Naim Şahin ilk başlarda CHP adayı olarak anılırken, İyi Partiden olacak söylemleri çıkmıştı. Fakat son tahlilde Saadet Partisi adayı olarak yarışa başladı. 
Üç büyükşehir adayı da ilçe gezilerine başladı. 
Geçen hafta sonu CHP adayı Doktor Mustafa Adıgüzel gazetemizi ziyaret etti. Karşılıklı sohbet ettik. Dikkat çeken bir iddiası var. 
“Ben farklıyım” diyor. 
“Eğer bir farklılık olacaksa o da bana ait olacak” diyor.
“Çünkü diğer adayların ikisi de aynı siyasi ekolden geliyor. Anlayışları aynı. Farklı olan benim.”
Sayın Adıgüzel yeni bir yüz. Başarılı olmak için uğraş veriyor. Partisinin oylarını alabilir üzerine de ciddi miktarda oy katarsa yarışta varlık gösterir. 
Mustafa bey meclis çalışmalarından da bahsederek; “6-7 teklif verdim tamamı yasalaştı” dedi. O halde muhalefet milletvekili olarak doğru teklifler verildiğinde destek görüyor demektir.
Hilmi Güler epeydir aday olarak sahada. İktidar olmanın rahatlığı var. Eski Enerji Bakanı. Partisinin abisi konumunda. Enver Yılmaz dönemindeki parti içi kavgalardan partisini arındıracak misyon yüklenmiş bir sima. Ancak politik bir coşku yarattığını söyleyemeyiz. Çok naif. Çok kibar bir dil kullanıyor. Kimseyi kırmamayı istiyor. Fakat siyaset biraz hatiplik ve karizma gerektiriyor. Şov yapmak, coşku yaratmak gerekiyor. Sayın Güler’in bu konularda zayıf kaldığı algısı ağırlıkta. Ama Cumhurbaşkanımızın seçmendeki kabulüyle, karşılığı ile yarışa giriyor. Tabanı güçlü. Hatta 3 Mart Pazar günü Sayın Erdoğan Ordu’ya gelecek ve Hilmi Güler’e büyük destek verecek.
Burada Saadet Parti adayı İdris Naim Şahin ismi seçimin esas belirleyicisi olacak. İsmi çok tartışıldı. Olacaktı, olmayacaktı ve sonunda oldu. Karşılanışı, Fatsa SKM açılışı, TV konuşması gibi olguları gerçekleştirerek hızlı bir seçim kampanyası girişi yaptı. Kamuoyu ciddi tartışıyor. Olumlu algılar üzerinde tartışılıyor. AK Partiden ve CHP’den ve MHP’den oy alabilecek konumda bir aday yorumları yapılıyor. Sayın Şahin’in siyasi karizması ve tecrübesi, devlet bilgisi ve birikimi öne çıkıyor. Seçime ciddi asılacağı anlaşılıyor. Kazanma içgüdüsüyle yola çıktığı belli. Anketler yaptırdığı ve sonucun kendi lehine olacağı öngörüsüne varmış. Seçim çalışmalarında çeşitli argümanları kullanarak sonuca ulaşmanın hesabını yapıyor. Bunlar bizim dışarıdan birisi olarak yaptığımız analizlerdir. 
Yaşadığımız ilçeler kadar büyükşehir belediyemizde önemli. Çünkü büyük yatırımları büyükşehir belediyesi yapacak. Güçlü bütçeye sahip. Proje üretiminde ve planlamada sorumluluk sahibi bir kurum. 19 ilçenin 19’undan sorumlu bir kurum. Dolayısıyla Fatsa’nın da büyükşehirden beklediği planlamalar olacak. Bu planlamalarda hakkaniyetli davranabilecek adayları analiz edeceğiz. Oy tercihlerimizi ona göre yönlendireceğiz. Bu bir genel seçim değil. Körü körüne oy kullanmamak gerekir. Kim daha fazla üretken olabilecekse tercihimiz ondan yana olacaktır. Biz seçmenler de bir hesap yapmalıyız. Yerel yöneticilerimizi seçerken çok politik davranmamalıyız. Her yönüyle hizmet etme kapasitesi yüksek olabilecek adayları tercih etmeliyiz. 
 
BEKA SORUNU VAR MI?
Önümüzde bir yerel seçim var. Yerel seçim sürecini bir beka (varlık) sorunuymuş gibi algı yaratılma durumu gündemde. Oysa beka sorunu süreçlerinde seçim olmamalı. Eğer bu iddia doğruysa neden seçim yapılıyor? Ülkemizin varlık, yokluk durumlarında başta seçim olmak üzere hiçbir unsurun önemi yoktur. Tek teferruat ülkemizin varlık meselesidir. Bilinen ve tespit edilen böyle olumsuz bir mesele karşısında yapılacak olan birlik ve bütünlüğümüzün sağlanmasıdır. Seçimler olur biter, ancak beka sorunumuz varsa niye seçim yapılıyor? 
Sayın cumhurbaşkanımız son haftalarda bu beka meselesini çok dile getiriyor. Tabii biz bilemeyiz. Çünkü derin istihbarat bilgimiz yok. Gerçekten beka sorunu yaşıyor muyuz, yoksa seçim öncesi bir propaganda malzemesi olsun diye mi bu iddia ortaya atılıyor? 
“Beka sorunu yaşandığı” tezi siyasi iddiaya dönüşüyor. Gerçekçiliği su götürüyor. Yerel seçimde nasıl bir beka sorunu yaşanabilir? Adı üstünde yerel seçim. Yerel yöneticilerimizi seçeceğimiz bir seçim. Bunun ülke bakasıyla ne ilgisi olabilir?
Zaten seçimler büyük çoğunlukta iki adaylı seçim konumunda olacak. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı diye iki partili bir seçim. Eğer iki ittifakın biri, cumhurbaşkanımızın dediği gibi zillet ittifakıysa ve bu ittifak beka sorunu yaratıyorsa o zaman seçime girmesinler olsun bitsin. Yok eğer politika olsun diye bir iddia ise toplumu korkutmanın bir manası olmamalı. 
 
Türkiye’nin demokrasi kültürü ciddi yol kat etmiştir. Demokrasinin içinde çözüm yollarının olduğunu tüm ülke insanı bilmektedir. O halde seçimler beka sorunu değildir. Türk seçmeni tercihini yapar ve yeni yöneticilerini seçer, yoluna devam eder. Korkmanın bir alemi olamaz. 
 
BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ
Partilerin meclis üyelikleri geçen hafta belli oldu. Tüm partiler yepyeni isimlerle meclislerini oluşturdular. Kimi çevreler meclis üyeliklerine mesafeli eleştiriler yaptı kimileri olumlu buldu. 
AK Parti başta olmak üzere meclis üyeliklerinde yepyeni simalar gördük. Gençlere ağırlık verilmiş. AK Partinin mevcut 21 üyesinden 2’si hariç tamamı liste dışı kalmış. Bu da gösteriyor ki Etem Kibar meclis çalışma grubunu tamamen yenilerden oluşturmuş. Bu yenilik parti yönetimine de yansıyacak. Seçim sonrası parti yönetiminde de revizyonlar olabilir. 
Fatsa’da 31 Mart sonrası “seçimi kim kazanırsa kazansın” bambaşka bir yerel yönetim gündemde olacak. Hem yönetim kadroları bakımından hem de yönetim anlayışı bakımından köklü değişimler olacak. Muhalefet adaylarının kazanması durumunda geçmişe dönük ciddi bir denetim süreci başlatılabilir. Olası bu denetimi AK Partinin kazanması durumunda da görebilmeliyiz. 
AK Parti yerel seçimlerle birlikte büyük değişimler yaşıyor. Sayın Erdoğan’ın değimiyle; “metal yorgunu” diye tanımladığı teşkilatlarını da değişime tabi tutuyor. 
Bu değişimi de yerel seçimlerle harmanlayıp dönüşümü hayata geçiriyor. Çok doğru bir zamanlamayla yeni simaları sahaya sürüyor. Politik birikim ve tecrübe olunca; parti içinde arızalara vesile olmadan da değişim yapılabiliyor. Recep Tayyip Erdoğan bu dönüşümü sancısız ve tartışmasız bir yumuşak geçişle bertaraf edebiliyor. Liderlik böyle başarılı oluyor demek ki… 
Belediye meclis listelerinden başladık liderlik başarılarına kadar geldik. 
Bazen diyoruz ki; Allah tüm partilere Sayın Erdoğan gibi başarılı liderler nasip etsin. Bu başarı da ülkemizin zenginliği olsun. 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde