02 Mayıs 2024

Davul-Zurna Çalarak mı Duyuralım?

  • PDF

Fatsa sahil yolunda uygulanmaya başlanan hız limiti sınırı bütün sürücülerin korkulu rüyası haline geldi. Bu uygulamaya takılmamak mümkün değil. Çünkü limit düşük. Dolunay kavşağından, Ilıca sapağına kadar olan alanda hızınız 50 km. olmalı.

Uygulamaya itirazı olan yok. Ancak büyük oranda limitin düşüklüğüne eleştiri ve itiraz var. Dolayısıyla sahil yolunda seyahat eden araçlar günde belki 3-4 kez uygulamaya takılıp 3-4 kez ceza yiyebilir. Günde üç kez ceza yiyen birisi bin liraya yakın para ödemek zorunda kalabilir.

Tabii ki şehir geçişleri yasalar gereği meskun mehal sayılıyor. Buralarda da hız limitleri yine yasalara göre belirlenmiş. Fakat Fatsa sahil yolu aynı zamanda transit geçişlere de hizmet veriyor. Yani bir çevre yolumuz olmadığından bütün araç geçişleri bu yoldan sağlanıyor. O halde düşük olan hız limiti bu sefer vatandaşların ceza yemeleriyle karşı karşıya kalıyor.

Uygulama yaklaşık bir aydır yapılıyor. Bir çok eleştiri ve öneri oldu. Bunlar kamuoyunda ciddi manada tartışıldı. İzlenimlerim sonucunda başta vatandaşlar olmak üzere uygulayıcılar da bundan rahatsız.

Hız limitinin 50 olmasını eleştiren kesim, en az 70 olmasını istiyor. Bu öneride herkes hemfikir. Biliyorum ki Emniyet Müdürümüz Hüseyin Aslan’da 70 olması için çalışma yapıyor.

Ne acıdır ki; ilçe kaymakamı bu işlerde hiç oralı değil. Bir aydır tüm tepkilere rağmen ilçe trafik komisyonunu toplamıyor. Oysa olumsuz bir uygulama karşısında kamuoyunda oluşan tepkileri mülki amir vasfıyla inceleyip olumsuz uygulamaları olumluya çevirmek için çaba harcamalıdır. Ne var ki sayın kaymakam her zamanki gibi “bana dokunmayın” yaklaşımındadır. Kim nerede bir kermes açıyor onun kurdalesini kesmek için hızla hareket etmekte, kim büyük emekler vererek iş yeri açsa aynı hızlılıkla kurdale kesme peşinde. Kendin de bir hizmet yapsana. Kalıcı bir eser bıraksana. Kamuoyunun duyarlılıklarına bir el atsana.

Hız limiti konusunda her geçen gün sesini daha çok yükselten Fatsalı sürücüler, ihtimaldir ki, araçlarının anahtarlarını ‘sorunlara duyarsız davranan’ kaymakamlığa bırakabilirler.

Geçen hafta Bolaman Irmağı üzerine ikinci bir köprü yapımı planlaması ihtiyacı doğduğunu gündeme getirmiştik. Sayın kaymakama çağrıda bulunmuştuk. Hız limiti konusundaki eleştirilere çözüm bulunma noktasında duyarsız davranıldığı gibi geçen haftaki çağrımıza da duyarsız kalınmaktadır. Halkımızın duyarlılıklarını, hassasiyetlerini, beklentilerini sayın kaymakamımıza davul-zurna ile duyurmak gerekir sanırım...

Bu şiddet, bu nefret niye?

Taksim Gezi Parkı protestoları 10 gündür devam ediyor. Aslında yapılmak istenen iş hedefine ulaşmıştır. Anti demokratik uygulamalar ve “ben yaptım oldu” mantığı geri tepmiştir. Kamuoyunun duyarlılıklarını göz önünda bulundurmayanlara adamakıllı cevap verilmiştir. Bundan sonrası şiddete, zorbalığa ve amaç dışı eylemlere dönüşür. Kırmak, dökmek, sağa sola saldırmak edinilen kazanımların üstünü örter.

10 gündür sürdürülen protestolardan herkes ders çıkarmalıdır. Siyaset, medya, sivil toplum, ekonomi dünyası vs. Toplumsal hassasiyetlere dikkat etmelidir.

Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere her kesim konuştukları cümleleri özenle seçmelidir. Sokak ağzı ile konuşmak gerginliği her geçen gün daha da tırmandırmaktadır. Başbakanımız konuşurken karşı tarafı adeta galeyana getirmektedir. Bu durum sonucunda da protestoların devam etmesi ve daha çok şiddet eylemlerine tanık olmamız söz konusudur.

Tansiyonu düşürmesi gereken Başbakanımızın ta kendisidir. Aksi durumlarda kazanan olmayacaktır.

Hem ülkemizin gidişatı iyi diyeceksiniz, hem de gerilimli ortamlara çanak tutacaksınız. Vallahi bu tavır Arap Baharını çağrıştırır. Birde “Türk Baharı” başlarsa neler yaşanacağını kestirmek zor olmasa gerek...

İktidarın bunca inadı niye... Her taraf beton yığını mı olmalı. Yoksa sermaye çok mu sıkıştırıyor. Yeşil alanların talanı yetmedi mi...

Mümin Süer erken bıraktı sevenlerini

Değerli bir dostumuz hiç beklenmedik bir zamanda aramızdan ayrıldı.

Mümin Süer’den bahsediyorum.

Tanıyanlar onun yaşamını, insani kalitesini, dürüstlüğünü, sevecenliğini, esprilerini, işine olan duyarlılığını bilmektedir.

Ne yazık ki Mümin yok artık.

Yakalandığı hastalık onu aniden aramızdan aldı götürdü.

Sevenlerine ve ailesine başsağlığı dilerim.

Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde