VATANDAŞ UCUZU ARIYOR

   Uzun bir süre daha hayat pahalılığı meselesini tartışacağımız açık.

   Çünkü fiyatlar hiç mi hiç yerinde durmuyor.

  Temel gıda maddelerindeki KDV indiriminden sonra bile fiyatlarda ciddi bir indirim olmadı.

  Marketler, manavlar ve benzeri işyerleri de işsizlikten muzdarip.

  “Satışlarımızda büyük düşüş var” diyorlar.

  “Müşteri artık gezgin oldu” diyorlar.

  Özetle; alım gücü düşen kesimler sabit bi yerde kalmıyor. Ucuz olanı arıyor.

  Dolayısıyla hayat pahalılığını epeyce bir süre daha tartışacağız. Gündemde tutacağız. Enflasyonun durdurulamaz yükselişini de...

  Baksanıza; gübrede yüzde 30 indirim oldu.

  Allah aşkına bindirim ne kadar oldu?

  Bir yıl içinde tam tamına yüzde 320.

  30 inince kıyameti koparıyorlar. “Gübrede büyük indirim odu” diye.

  İnsaftır, insaf...

  Yüzde 320 zammı niye söylemiyorsun.

  Akaryakıt, elektrik, doğalgaz, gıda zamları ve döviz artışı nereye çıktı.

  Elektrik faturalarını ödeyebilen ödedi sanırım.

  Bir önceki ayın üç katını ödemedik mi? İçiniz yanmadı mı?

  Bu faturaların altından kalkabilecek miyiz?

  Doğalgaz tahakkukları geldi değil mi?

  Nasıl, memnun musunuz? Geçen ayki rakamın yarısından bir tık fazlası geldi mi?

  Kesinlikle çözüm bulunmalı. Dar gelirli kesimler rahatlatılmalı. Geçimlerini yardımlara bağlayan kesimlerin sayıları düşürülmeli.

  Hükümetimiz bu sayıların artmasından mı nemalanıyor?

  Yoksulluk ne kadar artarsa, AK Partinin oyları o kadar yükseliyor mu?

  İnanın aklımıza ilk gelen armüman bu oluyor.

  Fakirleşen bir toplum, iktidara sarılan yoksul yığınlar.

  İktidarın politikası bu mu?

  Bu ülkenin kaynakları bu kadar mı olanaksız hale geldi.

  İstihdam alanlarının genişletilmesi için para kalmadı mı?

  Kömüre, makarnaya, bayram harçlığına, bakım parasına köle mi oldu bu toplum!!!

  Büyük kentlerdeki durum daha vahim.

  Çünkü büyükşehirlerin olası sıkıntısı toplumda ciddi problemlere yol açar. Oralarda işsizliğin düşmesi yoksulluğu daha çok tetikliyor. İşsiz olan kesimler sosyal  yaşama daha çok negatif etki yapıyor. Her yönüyle denge bozuluyor.

  Bir an önce güven ortamlarına dönüş yapılmalı.

  Yeniden “milli iradeye” baş vurulmalı.

  Yönetimin başına kim geçer mesele değil. Yeter ki güven gelsin.

*             *             *

“GEÇÇEK GEÇÇEK” BAYAĞI KORKUTTU

  Bir şarkıdan bile korkan siyasi bir yapıya kavuştuk.

  Bir şarkı sözünden...

  Ne dedi Tarkan.

  GEÇÇEK GEÇÇEK

  GEÇÇEK BUNLAR...

  Bu şarkı için AK Parti çevrelerinden “Vay efendim bu şarkı sözlerinde politik gönderme var” sesleri yükseldi.

  “Muhalefete destek var” dediler.

  “Subliminal mesaj var”

  Biraz daha ileri giderlerse korkarım ki; “Darbe çağrışımı var” diyecekler.

  Şarkının sahibi “sözlerde kovid salgınına gönderme var” dese de iktidar trolleri hiç de öyle olmadığını iddia ediyorlar.

  Muhalefet trolleri de sevinçten göklere çıkıyorlar.

  Kendilerinin yapamadığı muhalefeti Tarkan bir şarkı sözleriyle yaptı diye.

  Şarkı sözleri manidar tabii. Politik zemine çekmek mümkün. Hemde “iktidara gönderme var” denilebilinir.

  Cumhurbaşkanımız Sezen Aksu’nun bir şarkısının sözleri için “dilini koparırız” demişti de geri adım atmıştı ya...

  Son aylarda AK Parti çevreleri de şarkılardan ve şarkı sözlerinden çok korkar oldu. Alıngan oldu.

  Dil koparmalar, politik gönderme var demeler gibi.

  Hayır olur inşallah.

*             *             *

FATSA KIZILAY SEÇİMİ

  Fatsa Kızılay şube seçimi geçen hafta Cumartesi günü yapılamadı.

  Çünkü kongrede çoğunluk sağlanamadı.

  Üzerine bir sürü tartışma ve eleştiri yapıldı.

  Kongre AK Parti Fatsa teşkilatıyla ilişkilendirildi.

  Muhalefet AK Partiyi her işe burnunu sokmakla suçladı vs vs...

  Tek listeyle girilen seçimde çoğunluk sağlanamadı eleştirileri yapıldı.

  Anlaşılan; bir oyun vardı.

  Oyunu çeviren de muhtemelen mevcut yönetimdi.

  Çünkü kendileri de çeşitli kumpaslar kurarak seçilmişlerdi. Yeni üyeler yaparak. Hatta genel merkezde kurdukları oyunlarla. Oyunu kuran şahsiyet de Kızılayın genel  merkez yöneticisi olmuştu. Fakat olduğu yerden yargıdan aldığı bir ceza sonucu atıldı.

  Mevcut yönetime Kızılay Genel Müdürlüğü “yeniden aday olmayacaksınız” talimatı verdi. Bunu biliyoruz.

  Görev “Adil Keskin’e” verildi.

  Adil Keskin AK Parti Fatsa İlçe Başkan yardımcılığı görevini sürdürüyordu. Partisi adına da yönetimde başarılı bir yol arkadaşıydı.

  Kızılay Fatsa Şube Başkanlığı görevi verilince ilçe başkan yardımcılığından istifası gerekiyordu.

  Adil Keskin partideki görevinden istifa etti ve kızılay Fatsa şube başkanlığına aday oldu.

  Normal şartlarda her şey yolunda gidecekti.

  Kongre günü bir şeyler oldu ve hazirun listesinde çoğunluğun sağlanamadığı anlaşıldı. Ve kongre yapılmadı.

  Gündem gereği bu cumatresi günü çoğunluk aranmaksızın sandık kurulacak.

  Sanırım iki adaylı bir seçim olacak.

  Adil Keskin Kesin aday.

  Genel merkez Adil beye aday olacaksın diyor.

  Karşısında ikinci bir liste olacak. İkinci liste mevcut yönetimin desteğiyle çıkıyor.

  Kısacası; siyaseten “Cumhur İttifakı” bileşenlerinin karşı karşıya geleceği bir seçim göreceğiz. Karar değiştirmezlerse.

  Seçimin kazananı Kızılay Genel Merkezinin desteklediği Adil Keskin olur umarım.

  Memleketin düzgün insanlara ihtiyacı var açıkçası...