GÖZDEN DÜŞÜNCE YOL AYRILIKLARI OLUYOR

Siyasette zaman içinde yol ayrılıkları yaşanabiliyor.

Birlikte yola çıktıklarınızla yolda ayrılıklar olabiliyor.

Bu süreçleri çok görmüşüzdür.

Fatsa Belediyesi AK Parti meclis grubunda olduğu gibi.

AK Partili iki meclis üyesi birlikte yola çıktıklarıyla fikirsel bazda yol ayrılıkları yaşadılar.

Bunlar siyasette olağan durumlar.

Ne olmuştu; belediyenin SGK’ya borcundan dolayı belediye mülklerinin borç karşılığı SGK’ya devri oylamasında Serpil Koçan ve Muammer Serin’in grup kararına uymayıp ret oyu vermesi karşıtlığı olmuştu.

Her iki AK Partili meclis üyesi belediye mülklerinin borçdan dolayı SGK’ya devrine karşı duruş sergilemişlerdi. Meclis oylamasında ret oyu vermişlerdi. Cesaretle tavır koymuşlardı. Arkadan iş çevirme yerine doğrudan fikir beyan etmişlerdi. Memleketin mülklerinin borç karşılığı devredilmesine karşı çıkmışlardı.

Muhtemelen parti teşkilatı ve belediye yönetimi de bu karşıtlığı not etti.

Çünkü geçen hafta mecliste yapılan komisyon üyelikleri seçimlerinde Muammer Serin görev yaptığı İmar Komisyon üyeliğine partisi tarafından yeniden aday gösterilmedi. Aslında Muammer Serin bir dönemdir bu komisyonda üye idi.

Ancak kendisi aday oldu ve muhalefet meclis üyeleri tarafından oy verildi ama seçilecek desteği bulamadı.

Aynı durum Serpil Koçan için de yaşandı.

Serpil hanım denetleme komisyon üyesiydi. Bu göreve yeniden aday gösterilmedi.

Oysa bu iki meclis üyesi partinin en gözde isimleri arasındaydı.

Serpil hanım için bu gün ikinci bir sınav yaşanacak. Büyükşehir meclisinde daimi encümenlik seçimi olacak. Sanıyorum Serpil Koçan bu göreve aday olacak veya aday gösterilecek. Bakalım süreç nasıl gelişecek.

Belediye yönetimleri “... bu kurumlara meclis üyelerimiz dönüşümlü olarak seçiliyor ... Arkadaşlar bir dönem bu komisyonlarda görev yaptılar ve sıralarını savdılar ...” diyebilir.

Fakat kazın ayağı öyle görünmüyor. Mülklerin devrindeki karşı oy vermeleriyle hedefe oturtulmuşlardı, sanırım.

Siyaset bu, yola çıktıklarınızla yolda ayrılabiliyorsunuz.

Fikir ayrılıkları yaşanabiliyor.

Zaten yaşanmazsa sorun var demektir.

Fikirler çatışabilir. Fikir ayrışmalarıyla karşı karşıya kalınabilinir. Esas olan fikirlerin açıkça ortaya konulabilmesidir. Cesaret gösterebilmektir. Eğriye eğri-doğruya doğru diyebilmektir.

Daha da önemlisi değişimlere de açık olmaktır.

Fakat siyasette bir olgu çıktı; “Grup Kararı” adıyla. Bu karar grubun tüm üyelerini bağlıyor.

Özgür iradeyi tutsak alıyor.

Cesaret gösterenler de çıkıp grup kararlarına uymuyor.

Ve yol ayrılıkları başlıyor...

Dolayısıyla siyasi partiler yasasında değişiklikler yapılıp üyelerin özgürleştirilmesi sağlanmalı. Bu durum Türkiye Büyük Millet Meclisinde de böyle. Partiler grup kararı aldığında milletvekilleri özgür iradelerini kullanamıyorlar.  

Esas sorun tam da buradan başlıyor.

Özgürleştirmek gerekmez mi?

*             *             *

Belediyeler yaz hazırlıklarına başlıyor sanırım.

Eksiklikler tespit edilip yeni yol haritaları çıkartılıyor.

Hedeflenen büyük yatırımlar için planlamalar ve projelendirmeler yapılıyor.

Büyükşehir belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyelerinde de planlamalar adına harıl harıl bir çalışma görüyoruz.

2023 yılında merkezi yönetim seçimlerinin yapılacak olması iktidar ve muhalefete ait belediyelerde daha çok çalışma gözlemleyeceğiz.

Beklentimiz kalıcı işlerin yapılması. Bir yapılanın kısa süre sonra yeniden yapılması, bozulması, deforme olması, kaynakların heba olması değil.

Ülkemizde yapılan bir iş çok çabuk bozuluyor, çok çabuk kullanılamaz hale geliyor. Bu da kaynak israfına neden oluyor.

Burada en büyük görev yerel yönetimlere düşmekte. Yapılan işlerin takibinin ciddi yapılması sağlanmalı.

Bir altyapı işi yapılıyor, bu iş bir yılı doldurmadan çöküp yok olabiliyor.

Dolayısıyla işi yapan firma denetimleri, şartnamelere uygun malzeme kullanımları, kurum sorumlulukları adam gibi yapılsın isteriz.

Bu yaz hizmet üretimleriyle geçsin isterim.