Sırada kim var acaba?..

Mısır askeri darbesinin üstünden bir aya yakın bir zaman geçmesinin ardından çeşitli gözaltılar ve tutuklamalar yaşanıyor.

Mursi yanlıları başta olmak üzere İhvan üyeleri ve Müslüman Kardeşler üyeleri için düzenlenen operasyonlarda dün yasal olan siyasi oluşum üyeleri bu gün operasyonlarla sorgusuz, sualsiz gözaltına alınarak tutuklanıyorlar.

Bu durum bana Türkiye’deki 12 Eylül 1980 askeri darbesini hatırlattı.

Aynı gözaltılar ve tutuklamalar 12 Eylül’de Türkiye’de de yaşandı. 12 Eylül öncesi yasal olan sivil Toplum Örgütleri, 12 Eylül günü sabahı yasadışı olarak algılanmış ve hedefte olan siyasi grup üyeleri sorgusuz, sualsiz antidemokratik yöntemlerle gözaltına alınmış, ağır işkencelere mazur kalmışlardı.

Dolayısıyla 80 ihtilali Türkiye’de de çok ağır işkencelerle, keyfe keder göz altılarla binlerce aydının yok olmasına sebep oldu. Yerkürede adalet, hak-hukuk, insan hakları, demokrasi isteyenler, emperyalizme karşı olanlar, ‘tam bağımsız Türkiye’ isteyenler işkencelerle ezildiler, hapislerde çürütüldüler. Oysa ülkemizde demokrasi ve insan hakları ve benzer kavramlar günümüz Mısır’ından daha fazla işler halde yaşamımızda yer alıyordu. En kötü demokrasi bile askeri darbeden iyidir.

Ortadoğu coğrafyası bıçak sırtı bir bölge. Dünya emperyalizminin yakın takibinde. Enerjinin göbeği. O halde bahse konu bölge sömürünün parlayan yıldızı.

Enerji zengini olan bölgede halk kafasını kaldıramıyor, yüzü gülmüyor. Eziliyor, sürünüyor, hor görülüyor.

Bölge halkının bu ezilmişliği karşısında Başbakanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan geçen gün ağladı.

Yaşanan olumsuz olayların bir hesap doğrultusunda yapıldığını iddia etti. Hesap yapanların kim olduklarını bildiğini söyledi.

Sayın Başbakanımızın duyarlılıkları son günlerde hat safhada. Ağlıyor, gürlüyor, çıldırıyor.

Irak, Suriye, Mısır…

Sırada kim var acaba?..

Sami Tandoğdu ve Sevenleri

Başta Tandoğdu ailesi olmak üzere, Cumhuriyet Halk Partisi çok değerli bir mensubunu kaybetti.

Doktor Sami Tandoğdu... Yeryüzünün en zalim hastalığı olan kanser hastalığına yenik düştü.

Biliyoruz ki Sami Tandoğdu ismi hepimizin hafızasında yer tutan bir isim.

O, yıllarını Doktor olarak Ankara’da geçirmiş, siyasettende uzak kalmamıştı. Sosyaldemokrat çizgide politika yapmıştı. Sami abinin 1980’li yıllardan başlayan politika macerası 2004 seçimleriyle parlamentoya girmeyi başarmıştı. ‘Politikada sabırlı olmak gerekir’ anlayışı Sami abinin politik hayatında önemli bir yer tutar.

CHP Ordu ilinde ve bilhassa Fatsa ilçesinde Sami Tandoğdu ismiyle ciddi seçmen desteği bulmuştu. Bu destek iki boyutlu algılanmalıdır. Tabii ki partinin kitlesi önemlidir. Ancak Sami abininde destekcileri olmuştur. Bildiğim için bir tespitimi paylaşayım, bir çok farklı partilere mensup bireyler, Sami Tandoğdu CHP’de olduğu için ona oy vermişlerdir. Bu da Sami abinin sosyal yaklaşımlarından kaynaklanmıştır.

Sami Tandoğdu’ya olan bu sevgi ve destek cenaze törenende de kendisini göstermiştir. Sevenleri onu son yolculuğunda yalnız bırakmamışlardır.

CHP için Sami Tandoğdu boşluğu doldurulamaz mı, tabii ki doldurulur. Zaman herşeyin alternatifini ortaya çıkarır.

Tandoğdu ailesinin ve CHP camiası ile sevenlerinin başısağolsun.