03 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Fatsa anılarını hatırlayacaktır

  • PDF

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül Cuma günü ilçemizde kısa bir mola verecek.

Ordu’ya gelecek olan Gül, Samsun üzerinden Ordu’ya gelmesi nedeniyle Fatsa’da da kısa bir süreliğine mola verecek.

Kaymakamlık önünde karşılanacak olan Abdullah Gül, burada kısa bir konuşma yapacak.

32 yıl aradan sonra ilk kez bir cumhurbaşkanı karşılayacak olan Ordu, bütün kurum ve kuruluşlarıyla seferber olmuş durumda.

Son aylarda yurt gezilerine çıkan Abdullah Gül, genellikle görev süresi içinde hiç gitmediği illeri ziyaret ediyor.

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün ilçemizde de kısa süreliğine de olsa konuk edilmesi aynı zamanda Fatsa’da kaldığı günleri hatırlamasına vesile olacak.

Çünkü Sayın Gül’ün dayısı 1957-1960 yılları arasında Fatsa Hükümet Tabipliği yapmış Prof. Dr. Sayın Ahmet Satoğlu’dur. Dayısının görev yaptığı yıllarda yaz tatilini Fatsa’da geçiren Gül, bu ziyareti nedeniyle gençlik yıllarına kısa bir yolculuk yapacaktır sanırım.

Prof. Dr. Ahmet Satoğlu’nun “ikinci vatanım Fatsa’dır” söylemine tanık olan birisi olarak Sayın Hocam ile bu yılın Haziran ayında da İzmir’de bir söyleşi yapmıştım. Hatta Hocamın ofisinde Fatsa posteri olduğunu da bu söyleşimde dile getirmiştim.

Fatsa’ya özellikle hayranlığını her an dile getiren Ahmet Satoğlu’nu da buradan hatırlamış olalım.

 

Eyüp Fatsa ve sonuçlar

Siyaset kulisleri her geçen gün daha çok senaryolara, daha çok teorilere, daha çok manipülasyonlara sahne oluyor.

Bu durum genel olarak AK Parti kulislerinde yoğunlaşıyor. Çünkü AK Parti büyük şehir başta olmak üzere ilçelerde halen adaylarını belirlemiş değil. Ancak parti yetkilileri, parti tüzüğü gereği çeşitli unsurlar kullanılarak aday belirleme çalışmalarının devam ettiğini belirtiyorlar.

AK Partinin büyük şehirle beraber ilçe adaylarını belirlemesi tüm kamuoyunun merakla takip ettiği bir süreç. Dolayısıyla her yeni gün farklı teorilerle başlıyor.

Örneğin; “bu gün (A) aday adayı kesin aday olacak” deniliyor.

Bir bakıyorsunuz bir gün sonra (B) aday adayı kesin aday olacak. Hatta günün yarısında (B), diğer yarısında (A) şahsı aday oluyor. Tüm bu detaylar kamuoyunun kendi kendine ürettiği ayrıntılar. Veya bilerek aday adaylarının kendilerinin sokağa saldığı manipülatif olgular.

AK Partide iki temel eğilim yoklaması gerçekleşti. Bu ay içinde son bir anket yapılacak. Bu anketin sonuçlarını etkilemek için hiç bir bilgi olmadığı halde ‘şu aday adayı temayülde birinci oldu, bu aday adayı şöyle oldu’ gibi hayali sonuçlar ortaya atılarak yapılacak olan anket sonuçlarını etkileme eğilimidir.

Geçen Pazar akşamı gazeteci arkadaşlarla birlikte Eyüp Fatsa ile uzun uzun sohbet ettik. Arkadaşlar ile birlikte Eyüp beye sorular sorduk.

Eyüp Fatsa, fevkalade hatipliği ile sorularımızı cevaplandırdı.

Altını ısrarla çizdiği tek etken ‘yapılan çalışmaların sonuçlarının olur olmaz değerlerle kamuoyuna sunulması yanlışlığı’ idi.

Bu sonuçların “mahremiyeti” vardır diyor. Kim sonuç belirtiyorsa manipülasyon yapmaktadır diyor. Hatta bu durum partimizin değerlerine bile ters düşmektedir açıklamasında bulunuyor.

Eyüp Fatsa, kendine güvenen ve güvenilen bir siyasetçi. Aday adaylığı sürecinin her aşamasında başarılı olacağını düşünüyor. Teşkilat temayül oylamasından emin, birinci anketten emin, son yapılacak anketten de tüm Ordulu hemşerilerinin kendisini destekleyeceğinden emin. Çünkü Ordu il sınırlarında ayak basmadığı bir yer olmadığını beyan ediyor. Durum bu merkezde olunca da adaylık genel merkezin kanaatına kalıyor.

Eyüp beyi kime sorsak tanır. Siyaset anlayışını bilir. Nasıl insanların dikkatini çektiğini bilir.

Fazla söze gerek yoktur onu tanımak için.

Kendi söylemi; “Bir siyasetçi insanlarla göz, ses ve dokunma mesafesinde olmazsa başarılı olamaz”

Sanırım Eyüp Bey bu anlayışla politika yapıyor. O zaman doğru yapıyor demektir. Bizim insanımız destek verdiği kişiye yakın olmayı, ona istediği zaman ulaşmayı, sesini duymayı, dokunmayı ister. Öyleyse Eyüp beyin niye sevildiği belli.

Büyük şehir aday adaylığında ve sonrasında başarılar diliyoruz. Biliyorum ki; tüm Fatsalılar olduğu kadar ilimiz genelinde Eyüp Fatsa’nın aday olmasını isteyen büyük bir kitle vardır...

 

Diyarbakır Buluşması

2005 yılında başlayan açılımlar, çözüm süreçleri, barış süreçleri 16 Kasım 2013 tarihinde Diyarbakır buluşmasıyla zirve noktaya ulaştı.

Artık açılımların ve hedeflenen süreçlerin geri dönüşü yok.

Başbakan ciddi bir siyasi kararlılık göstererek barış ve kardeşlik süreçlerine yeni boyutlar kazandırıyor.

Cesur adımlar atılıyor.

Bu adımların daha ileri boyutları tartışılıyor. Cesur adımların devamında genel af çıkarılabilir.

Başbakan, Türkiye’nin Türk’ü, Kürt’ü ile barışa ihtiyacı olduğunu yıllardır dillendiriyor. “Analar Ağlamasın” diyor, “Türk, Kürt Kardeştir” diyor. “Akan Kan Durmalıdır” diyor.

Bütün bunlara itiraz edecek bir yaklaşım olamaz.

Tabii ki ülkemizde terörün bitmesini, huzur ve güven ortamının sağlanmasını, ekonomik refahın yükselmesini kim istemez?

Bir yıldır şehit haberlerine rastlamıyoruz. Kaldı ki kiminle çatışıyoruız. Bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşıyoruz. “İnkar politikaları” geride kalmalı. Asimilasyon durmalı. Artık yaşam biçimleri özgürleşmeli. Etnik kimlik ve dinsel temele dayalı zıtlaştırmalar son bulmalı.

Başbakan başta olmak üzere ülkemizin bütün kesimlerinden süreçlere destek her geçen gün biraz daha büyüyor.

Aklın yolu bir. Savaşlara son vermek gerekir.

Dolayısıyla Başbakanımız da büyük siyasi riskler alarak adımlar atıyor.

Bu ülkede 1960 yılından başlayıp her 10 yılda bir askeri darbelerle demokrasi kesintiye uğratılmış ve siyaset erki ortaya irade koyamamıştır. Günümüzde darbe süreçlerinin gerilerde kaldığını ve artık siyasi iradenin insiyatif ortaya koyduğunu görüyoruz. Zaten demokratik ortamlarda vesayetler, korkular olmamalı. Her on yılda bir kesintiye uğramak demokrasimizi ne kadar geriletti, hepimiz biliyoruz.

O halde siyaset erki artık iradesini özgürce ortaya koyabiliyor.

Ülkemizde yaşanan bu kavganın sonlandırılması için 16 Kasım 2013 Diyarbakır buluşması süreci bir adım daha ileri taşımıştır.

Başbakanımızın cesareti ve siyasi iradesi, kararlılığı daha ileri adımları atacağının işaretlerini veriyor...

Tersini düşünenler yok mu?

“Bölünüyoruz” diyenlerimiz yok mu? “Başbakan bu ülkeyi bölüyor” diyanlar yok mu? Tabii ki var. Burası demokratik bir ülke, her görüş kendisini ifade etme özgürlüğüne sahip. Karşı çıkanlar da olacaktır.

*             *             *

Dersaneler

Bir haftadır dersanelerin geleceği tartışılıyor.

Bakanlık, dersanelerin kapanması için yeni bir yol haritası ortaya koyuyor.

Taraflar bu uygulamaya ateş püskürüyor. Başta Fethullah Gülen hoca olmak üzere dersanecilik yapan kuruluşlar uygulamaya ciddi manada karşı çıkıyorlar.

Ülkemizde her yeni gelişmenin bir de siyasi tarafları olmakta.

Dersaneciler ile AK Parti kurumsal kimliği arasında ciddi bir kavga başlamış durumda. Bir nevi kılıçlar çekilmiş, zehir zemberek açıklamalar yapılıyor.

Fethullah Gülen Hocaefendimizin açıklamaları deyim yerindeyse “kızılcık şerbeti” dozunda.

“...Darbe dönemlerinde bile bize bu derece baskı yapılmadı...” “...İyi ki, cennetin anahtarı bunlarda değil...” “...Bütün bu durumlar karşısında bırakınız çuvaldızı, iğneyi bir topluiğne ucu kadar zarar vermeyeceğiz...” Özetle bu cümleler Fethullah hocaya ait.

Sıkıntı nereden başlıyor.

Çok çeşitli nedenler sayabiliriz.

Başta Milli Eğitim Bakanlığı etkinliğini kaybetmek üzere.

Çünkü bakanlık kendi okullarında okuyan öğrenciler için yaptığı sınavlarda, bakanlığın hazırladığı sorulara öğrenciler cevap veremiyor. Ancak dersanelere giden öğrenciler başarı gösteriyor. Bu da bakanlığın eğitim üzerindeki etkinliğini kaybetmesine sebep oluyor. Esas korku burada başlıyor. Nasıl olur da binlerce okulu olan, yüzbinlerce personeli olan bir bakanlık eğitim alanındaki etkinliğini kaybeder.

Sorun kısa vadede çözüme kavuşmaz.

Dersaneciler tarafı çetin ceviz gibi görünüyor. Kolay teslim olmayabilirler, mevcut siyasi tutumlarını ve meyilli oldukları partiyi terk ederlerse ciddi zararlar verebilirler.

Dedik ya meselenin bir de siyasi tarafı var diye.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde