03 Mayıs 2024

Başbakan Karadeniz’de moral depoladı

  • PDF

21 – 22 Ekim Cumartesi ve Pazar günleri Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon illerinde mitingler düzenledi.

Bir anlamda Karadenizin dört iline çıkartma yaptı.

Yapılan tüm mitinglerde katılım sayısal olarak fevkalade yüksek.

Niye; başbakanın tüm mitingleri kalabalık oluyor. Zaten AK Parti Karadeniz Bölgesinin tüm illerinde her genel seçimde birinci parti olmakta. Son gezinin verdiği fotoğraftan da anlaşılıyor ki; Sayın Başbakana olan destek halen devam etmekte.

Başbakanımızın canı çok sıkkın. Karadeniz gezisi bu can sıkıntısını ortaya koydu. Bu can sıkıntısına vesile olan dört bakan ve çocuklarıyla ilgili “yolsuzluk ve rüşvet” iddiaları.

Başbakanımız gezisinin her durağında 17 Aralık operasyonuyla dört bakan ve oğulları ile ilgili ortaya çıkan ‘rüşvet ve yolsuzluk’ iddialarının karanlık güçler tarafından tezgahlandığını, bu opersayonu devlet içinde ‘parelel devlet’ odaklarının küstahça planladığını, yine bu planın arkasında dış güçlerin olduğundan yakındı. Bu doğal tepki siyasilerin öteden beri sığındığı en güvenli limanlar olmuştur. Tehlike ya dışarıdan gelir, ya da onların içerideki işbirlikçilerinden.

Operasyon sonrasında iki bakan oğlu, bir genel müdür, rüşvet vererek çeşitli işlerini yürüttüğü iddia edilen İran asıllı bir Türk vatandaşı ve toplamda 24 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Türkiye demokratik bir hukuk devleti. Bu gibi durumlarda siyaset erki yargı erkinin alanına müdahale edemez. Bunu hepimiz bilmekteyiz. Yapılan operasyonda güçlü deliller olmalı ki; kolluk güçleri yargı talimatıyla görevini yapmış. Bu görev fevkalade başarılı şekilde sürdürülmüş.

Operasyonu yasal görevleri çerçevesinde yapanlar ise ilk günden beri adeta linç ediliyor, görevlerinden alınıyor. Oysa demokratik hukuk devletlerinde soruşturmanın selameti açısından iddiaya muhatap kişi ve kişiler görevlerinden ayrılır ve yargı sürecinin sonu beklenir. Görüyoruz ki; bu soruşturmada bu kavram işletilmedi.

Aslında Türkiye siyaseti bir çok dönem siyasi yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları ve yargılamalarıyla yüz yüze kalmıştır. Bu algı öteden beri süre gelmiştir. Ancak bu olumsuzluğun yollarının kapatılması mümkün olamamıştır.

Nasıl kapatılabilir?

Tabii ki; en başta ahlaki ve vicdani temizlik oluşmalı. İyi niyet oluşmalı. Hem dinen hem de hukuken duyarlılıklar çoğaltılmalı. “İş yapsın da çalsın” algısı tersine dönmeli.

Sayın başbakanımız Karadenizden mutlu ayrılmıştır sanırım. Gündemdeki tüm olumsuzluklara rağmen bölge halkının verdiği destek, morel motivasyonunu yükseltmiştir.

Anlayan’a teşekkür etti

Başbakanımızın Fatsa’da karşılanmasında doğal olarak en büyük emek belediye başkanı Hüseyin Anlayan tarafından sergilendi.

Başkan Anlayan tertip-düzenden alın, alanın dizayn edilmesine kadar bire bir ilgilendi ve sonunda başbakandan beklediği teşekkürü aldı.

Bu teşekkür bir anlamda mitinge katılımla da ilgili. Kalabalık ve coşkulu katılım, başbakanın ilgisini çekmiş olmalı ki; Fatsa belediye başkanına özellikle teşekkür ediyor.

Bu teşekkürün siyasi karşılığı ve yorumu şöyle bir algı yaratıyor olabilir: “Başkanın adaylığı kesin” “Başkan karşılama organizasyonundan ve yapılan hizmetlerden tam not aldı” “Başbakan, Anlayan’a yola devam dedi” “Başkana ustalık dönemi için şans verilebilir”

Veya tersinden yorumlanırsa; “Yaptığın hizmetlerden dolayı teşekkür ederim, iki dönem yeterlidir.”

Teşekkürden bu ve buna benzer yorumlar çıkarmak mümkün...

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde