03 Mayıs 2024

Siyasi ahlaka uygun davranışlar sergilenmeli

  • PDF

2013 yılının son yazısı.

Bir yılı daha geride bıraktık.

Umarım 2014 yılı daha mutlu, daha huzurlu bir yıl olur.

Son 15 gündür yaşadıklarımız için “2013 yılının en kötü günleri oldu” diyebiliriz. Hatta yaşanan olumsuzluklara AK Parti hükümetlerinin en kötü günleri de diyebiliriz. Çünkü 17 Aralık 2013 günü yapılan “Rüşvet ve Yolsuzluk” operasyonu iktidarın çok derin bir yara almasına vesile oldu. Dört bakan “Rüşvet ve Yolsuzluk” iddialarıyla görevlerinden oldu, bir banka genel müdürü tutuklandı, iki bakanın çocukları tutuklandı, Başbakanın oğlu bilgisine başvurulmak için ifadeye çağırılarak, “Rüşvet ve Yolsuzluk” iddialarının boyutu devasa bir yüksekliğe ulaştı. İfadeye çağıran savcı apar topar görevinden alındı.

Daha doğrusu; Türkiye siyasi tarihinde en büyük yolsuzluk operasyonu olarak tarihe geçecek olan 17 Aralık operasyonu, hükümeti ciddi manada sarsıntıya sokarak, başbakanın başını ağrıtacaktır.

Zira, yaşananlar karşısında iktidar partisi çeşitli önlemler alarak, aldığı yarayı tedavi etmeye yönelik tedbirler alıp süreci hafif darbelerle atlatmaya çalışmakta. Sayın Başbakan bu yaşananları olumluya çevirip yoluna ufak tefek sıyrıklarla devam etmeyi başarıp, 30 Mart seçimlerinden arıza vermeden çıkarsa, önündeki siyasi engelleri de kaldırmış olacak. Görüyoruz ki, Başbakan her gün 4-5 miting yaparak yurdun çeşitli kentlerinde halkın karşısına çıkıyor, yaşanılanların kendisi için komplo olduğunu, önünün kesilmesini isteyen gurupların tezgahı olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Geçmişten günümüze her siyasi iktidar dönemlerinde hep olumsuz durumlarla karşı karşıya kalmışızdır. Bir bakan veya bir-iki bürokrat yolsuzluk ve rüşvet iddialarına muhatap olmuştur. Bu gibi hukuka aykırı durumlarda yetkili organlar derhal gereğini yapmış, ilgili kişileri derhal görevlerinden alarak, soruşturmaların adil yapılması için yargının alanına müdahale etmemeye özen göstermişlerdir. Son olayda gördük ki; iddiaya muhatap bakanlar 8 gün görevleri başında kalarak delilleri karartacak hareketlerde bulunmuşlardır. Öyle ki; İçişleri Bakanı olan Muammer Güler operasyonu yapan emniyet çalışanlarını oradan oraya tayin ederek, “Niye böyle bir operasyonu yaparak, dönen dümenleri ortaya çıkarıyorsunuz” tavrıyla kolluk güçlerini cezalandırmıştır.

Aslında gelişmiş dünya ülkelerinde bu gibi durumlarda derhal istifalar gündeme gelerek, siyasi ahlaka uygun davranışlar sergilenmektedir. Artık yönetimlerin açık ve şeffaf çalıştığı dönemleri yaşıyoruz. Toplum olarak ahlaki ve vicdani kuralların daha çok geçerli olacağı süreçleri öne çıkarmalıyız. Dolayısıyla toplumsal bir temizlik gerekiyor. 2013 yılının sonunda çeşitli değerlerimizi bir kez daha gözden geçirmemiz gerektiğini anlıyoruz.

2013 yılında hiç mi iyi işler yapılmadı. Tabii ki yapıldı, yapılmalıydı.

Temennimiz 2014 yılının umutların yeşerdiği, ekonomik dalgalanmaların olmadığı, ahlaki değerlerin öne çıktığı bir yıl olmasını diliyoruz...

“Görünen köy kılavuz istemez”

Büyükşehir adayını belirleyen AK Partide şimdi gözler ilçe adaylarının açıklanacağı güne çevrildi. Çok çeşitli senaryoların sergilendiğ süreç, yeni yılın ilk haftasında sonlanabilir.

Siyasi tahminlerde bulunmak çok zor olmasa gerek.

Bazen “Görünen köy kılavuz istemez” diye bir deyiş kullanırız. Bu deyiş her geçen gün yaptığımız tahminlere biraz daha yaklaşmış olduğumuzu gösteriyor.

Bu yakınlaşmanın kapsama alanında da Hüseyin Anlayan’ın olduğu açığa çıkıyor.

“AK Parti, seçimi lehine dönüştürmesi için Hüseyin Anlayan’dan başkası olmaz” denilen bir süreç tartışılıyor. Bu tartışma son bir aydır tüm kesimlerin ortak görüşü haline dönüştü. Zaten Anlayan’ın halen başkanlık görevinde olması, 10 yıllık başkanlık dönemi avantajı, şahsına verilecek oyların olması, ciddi bir olumsuzlukla karşı karşıya kalmaması ibrenin lehine işlediği fotoğrafını yansıtıyor.

Bu yansımalar hakkında hiç bir zaman yorum yapmayan Anlayan, her ortamda sorulan sorular karşısında sabırlı davranarak, süreci manipüle edecek beyanlarda bulunmamıştır. Hep “nihai kararı başbakanımız verecektir” demektedir.

Anlayan, siyasette tecrübe sahibi olmuş bir duruş sergiliyor. Aday olduğunda çok detaylı davranacağını görebiliriz. Çünkü rakipleri de çok kaliteli ve karizmatik simalardır. CHP adayı Ulvi Süvarioğlu ekonomi doktoralı bir aday, MHP adayı Mustafa Sade tecrübeleriyle ciddi bir adaydır. Aslında Fatsa bu seçimlerde siyasi kaliteyi ve siyasi seviyeyi yaşayacak...

Tüm okuyucularımızın 2014 yılı hayırlı olsun...

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde