Ülkeyi yönetenlerin referansı ATATÜRK olmalıdır

Değerli okuyucular; Pazartesi günü bir ramazan bayramına daha ulaşmış olacağız. Aslında bayramlar dinimiz gereği barış ve dayanışmayı emreder. Savaşı ve kavgayı reddeder. Bakıyoruz ki müslümanlar birbirlerini boğazlıyor, bu yetmezmiş gibi İsrailin Filistin zulmü karşısında sessiz kalıyor.

Dünya büyük bir insanlık dıramını adeta seyrediyor. Daha doğrusu bir soykırımı...

Bayram öncesi bilinçli olarak yapılan bu soykırım için Almanya Başbakanı Merker “İsrail meşru müdafa yapıyor, terörle mücadele yapıyor, tam destekliyorum...” diyebiliyor. İngiltere ve Fransa, “Biraz orantılı olması gerekir” diyerek topu taca atıyorlar. Amerika bildik açıklamalarla gaz almaya çalışıyor.

Çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor...

Kan, gözyaşı ve acının boyutu tavan yapıyor.

Dünyanın seyirci kaldığı bu insanlık suçu, bu zulüm karşısında “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” kavramı aklıma geliyor ve bu sözün büyük bir anlam ifade ettiğini düşünüyorum.

Mustafa Kemal Atatürk 90 yıl önce günümüzde bile ne kadar ihtiyaç duyulan ve ne kadar anlamlı bir laf etmiş değil mi?

İşte “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”

Türkiye bölgesinde büyük güç olarak bu anlayışa hizmet edebiliyor mu?

Koskoca bir HAYIR...

Niye? Çünkü biz dahi daima barışa değil savaşa hizmet ediyor, kavgaya çanak tutuyor, taraflara silah ve lojistik destek sağlıyoruz.

Oysa bir büyük değer olan Atatürk, savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu biliyordu ki; barışı referans göstermiş ve gelecek kuşaklara bu sözle aslolan kavramı aktarmıştır.

Bölgesinde büyük güç olan Türkiye, iyi niyetli arabuluculuk rolü ile savaşları değil barışları sağlayabilmelidir. İçeriden kükremeyle değil, dışarıda diplomatik ataklarla sorunların üzerine barışçıl yaklaşımlarla gitmelidir. Ve savaşların ve soykırımların son bulmasına ortam hazırlamalıdır. Ülkeyi yönetenlerin referansı Atatürk’ün o büyük sözü olmalıdır.

Bayramlar bile yaşanan mezalimi durduramıyorsa bir sorun var demektir. Demek ki müslümanın müslümanı boğazlıyor olmasının din ile alakası yok.

Ben; ulu önderin bu sözünün dünya var olduğu sürece anlamını koruyacağını düşünüyorum...

Türkiye aslında  “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” anlayışına hizmet etse hem çevresinde sözü geçen bir ülke haline gelecek, hem de ülkelerin içişlerine müdahale edip kavgaya çanak tutmayan taraf olacaktır.

İsmail Dinç’i kaybediyoruz

Aslında değerli bir dostu kaybediyoruz.

25 yıla yakın zamandır aramızda olan, başımız dahi ağrısa kapısını çaldığımız doktor İsmail Dinç...

İsmail Dinç; Fatsa’nın hem mesleki hem de siyasi simalarından birisidir. Tanımayan ya da adını duymayan yoktur sanırım. Kendisi bir anlamda gariban dostu, gariban babasıdır. Doktorluk mesleğinin yanısıra  sosyal ilişkileri de önemli düzeydedir.

İsmail beyi artık (Balıkesir) Ayvalık’ta bulacağız. Çünkü “... artık dinlenmeye ihtiyacım var. Umarım memleketime olan hizmet borcumu ödeyebilmişimdir. Hemşerilerime yararlı olmuşumdur... “ diyor.

Sayın doktorumuz, Fatsa ve çevresinde hatta ilimiz genelinde siyasal tanınmışlığı ile politika yapmıştır. Milliyetçi Hareket Partisinden Milletvekili adayı olmuş ve partisine o seçimde en fazla oyu aldırmıştır. MHP halen onun aday olduğu seçimdeki oya ulaşamamıştır. Aksine sonraki her seçimde geri düşerek seçimleri sonlandırmıştır.

İsmail Dinç benim tanıdığım anlamda ilkeli, onurlu ve kaliteli bir yaşam çizgisi ortaya koymuştur. 23 yıldır bu anlayışla görev yapmıştır. Yeni görev yerinde de hizmetlerini aynı anlayışla yapacağına hiç şüphemiz yoktur. Sayın doktorumuza yeni yerleşim yerinde ve görevinde başarılar diliyorum... Hakkını helal et sayın doktorum.

İlk hedefi kentsel dönüşüm

Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Enver Yılmaz her hafta Salı günleri Fatsa’da olacak.

Başkan Yılmaz, Fatsa’nın sorunlarını ve isteklerini, vatandaşlarla görüşmelerini ve beklentilerini yine Salı günleri yeni oluşturulan makamında dinleyecek.

İlk Salı görüşmelerine ben de gittim. Hem hayırlı olsun hem de Fatsa ile ilgili kafasında planladığı öncelikleri öğrenmek amaçlı.

Sohbetimiz sırasında, rutin hizmetlerin aksamadan yürütülmesi ilk hedef. Devamında Evkaf Mahallemizdeki çöp alanına uygulanacak olan proje. Bu alanda esas olan “Kentsel Dönüşüm” uygulaması.

Kentsel dönüşümün Fatsa’da heyecan yaratmaması mümkün değil. Planlanan bu proje Fatsa’nın tüm görselini, kentsel ve sosyal yapısını değiştirecektir aslında.  

Devamında Organize Sanayi Bölgesinin genişlemesi büyükşehir hizmet alanına giriyor. Şehir içme suyu kuyularının Bolaman Irmağının batı yakasına alınması gerekiyor. Sorularımız üzerine bu alandaki çalışmaların başladığını beyan etti Sayın başkan. Çünkü organize sanayi bölgesinin büyümesi kaçınılmaz olmuştur.

Artık Sayın Enver Yılmaz ile diyalog halinde olmamız ve buna mukabil sürekli bilgi sahibi olmamız, birinci elden kamuoyuna bilgi aktarmamız anlamına gelecektir. Şunun da bilincinde olduğumuzu belirtelim. Belediyemiz yeni, ancak kadro tecrübeli ve uzmanlardan oluşuyor. Yeniden yapılanmayı  da uzman kişilerden kadrolaştıracaktır.

Değerli okuyucular; Pazartesi günü bir ramazan bayramına daha ulaşmış olacağız. Aslında bayramlar dinimiz gereği barış ve dayanışmayı emreder. Savaşı ve kavgayı reddeder. Bakıyoruz ki müslümanlar birbirlerini boğazlıyor, bu yetmezmiş gibi İsrailin Filistin zulmü karşısında sessiz kalıyor.

Dünya büyük bir insanlık dıramını adeta seyrediyor. Daha doğrusu bir soykırımı...

Bayram öncesi bilinçli olarak yapılan bu soykırım için Almanya Başbakanı Merker “İsrail meşru müdafa yapıyor, terörle mücadele yapıyor, tam destekliyorum...” diyebiliyor. İngiltere ve Fransa, “Biraz orantılı olması gerekir” diyerek topu taca atıyorlar. Amerika bildik açıklamalarla gaz almaya çalışıyor.

Çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor...

Kan, gözyaşı ve acının boyutu tavan yapıyor.

Dünyanın seyirci kaldığı bu insanlık suçu, bu zulüm karşısında “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” kavramı aklıma geliyor ve bu sözün büyük bir anlam ifade ettiğini düşünüyorum.

Mustafa Kemal Atatürk 90 yıl önce günümüzde bile ne kadar ihtiyaç duyulan ve ne kadar anlamlı bir laf etmiş değil mi?

İşte “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”

Türkiye bölgesinde büyük güç olarak bu anlayışa hizmet edebiliyor mu?

Koskoca bir HAYIR...

Niye? Çünkü biz dahi daima barışa değil savaşa hizmet ediyor, kavgaya çanak tutuyor, taraflara silah ve lojistik destek sağlıyoruz.

Oysa bir büyük değer olan Atatürk, savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu biliyordu ki; barışı referans göstermiş ve gelecek kuşaklara bu sözle aslolan kavramı aktarmıştır.

Bölgesinde büyük güç olan Türkiye, iyi niyetli arabuluculuk rolü ile savaşları değil barışları sağlayabilmelidir. İçeriden kükremeyle değil, dışarıda diplomatik ataklarla sorunların üzerine barışçıl yaklaşımlarla gitmelidir. Ve savaşların ve soykırımların son bulmasına ortam hazırlamalıdır. Ülkeyi yönetenlerin referansı Atatürk’ün o büyük sözü olmalıdır.

Bayramlar bile yaşanan mezalimi durduramıyorsa bir sorun var demektir. Demek ki müslümanın müslümanı boğazlıyor olmasının din ile alakası yok.

Ben; ulu önderin bu sözünün dünya var olduğu sürece anlamını koruyacağını düşünüyorum...

Türkiye aslında  “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” anlayışına hizmet etse hem çevresinde sözü geçen bir ülke haline gelecek, hem de ülkelerin içişlerine müdahale edip kavgaya çanak tutmayan taraf olacaktır.

İsmail Dinç’i kaybediyoruz

Aslında değerli bir dostu kaybediyoruz.

25 yıla yakın zamandır aramızda olan, başımız dahi ağrısa kapısını çaldığımız doktor İsmail Dinç...

İsmail Dinç; Fatsa’nın hem mesleki hem de siyasi simalarından birisidir. Tanımayan ya da adını duymayan yoktur sanırım. Kendisi bir anlamda gariban dostu, gariban babasıdır. Doktorluk mesleğinin yanısıra  sosyal ilişkileri de önemli düzeydedir.

İsmail beyi artık (Balıkesir) Ayvalık’ta bulacağız. Çünkü “... artık dinlenmeye ihtiyacım var. Umarım memleketime olan hizmet borcumu ödeyebilmişimdir. Hemşerilerime yararlı olmuşumdur... “ diyor.

Sayın doktorumuz, Fatsa ve çevresinde hatta ilimiz genelinde siyasal tanınmışlığı ile politika yapmıştır. Milliyetçi Hareket Partisinden Milletvekili adayı olmuş ve partisine o seçimde en fazla oyu aldırmıştır. MHP halen onun aday olduğu seçimdeki oya ulaşamamıştır. Aksine sonraki her seçimde geri düşerek seçimleri sonlandırmıştır.

İsmail Dinç benim tanıdığım anlamda ilkeli, onurlu ve kaliteli bir yaşam çizgisi ortaya koymuştur. 23 yıldır bu anlayışla görev yapmıştır. Yeni görev yerinde de hizmetlerini aynı anlayışla yapacağına hiç şüphemiz yoktur. Sayın doktorumuza yeni yerleşim yerinde ve görevinde başarılar diliyorum... Hakkını helal et sayın doktorum.

İlk hedefi kentsel dönüşüm

Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Enver Yılmaz her hafta Salı günleri Fatsa’da olacak.

Başkan Yılmaz, Fatsa’nın sorunlarını ve isteklerini, vatandaşlarla görüşmelerini ve beklentilerini yine Salı günleri yeni oluşturulan makamında dinleyecek.

İlk Salı görüşmelerine ben de gittim. Hem hayırlı olsun hem de Fatsa ile ilgili kafasında planladığı öncelikleri öğrenmek amaçlı.

Sohbetimiz sırasında, rutin hizmetlerin aksamadan yürütülmesi ilk hedef. Devamında Evkaf Mahallemizdeki çöp alanına uygulanacak olan proje. Bu alanda esas olan “Kentsel Dönüşüm” uygulaması.

Kentsel dönüşümün Fatsa’da heyecan yaratmaması mümkün değil. Planlanan bu proje Fatsa’nın tüm görselini, kentsel ve sosyal yapısını değiştirecektir aslında.  

Devamında Organize Sanayi Bölgesinin genişlemesi büyükşehir hizmet alanına giriyor. Şehir içme suyu kuyularının Bolaman Irmağının batı yakasına alınması gerekiyor. Sorularımız üzerine bu alandaki çalışmaların başladığını beyan etti Sayın başkan. Çünkü organize sanayi bölgesinin büyümesi kaçınılmaz olmuştur.

Artık Sayın Enver Yılmaz ile diyalog halinde olmamız ve buna mukabil sürekli bilgi sahibi olmamız, birinci elden kamuoyuna bilgi aktarmamız anlamına gelecektir. Şunun da bilincinde olduğumuzu belirtelim. Belediyemiz yeni, ancak kadro tecrübeli ve uzmanlardan oluşuyor. Yeniden yapılanmayı  da uzman kişilerden kadrolaştıracaktır.