5084 sayılı yasanın işlevi devam etmelidir
- Salı, 15 Ocak 2013
5084 sayılı yasanın işlevi devam etmelidir
Kalkınmada öncelikli illere has yapılandırılan, 5084 sayılı yasa olarak da bilinen, işverene SSK pirimi ve vergi indirimi sağlayan yasanın süresi 31 Aralık 2012 günü sone erdi.
Yasanın bitiş tarihinden itibaren sigortalı işçi çalıştıran işyerleri bu indirimden yararlanamayacaklar.
Bilindiği üzere işverenler bu yasadan 2004 yılından bu yana faydalanmaktalardı.
Dolayısıyla bu yasa ilimiz ve ilçelerimizde istihdam yaratmış, sanayi yatırımlarını ilimize ve ilçelerimize çekmişti. Şimdi yasadan yararlanan tüm işyerleri kapsam dışında kalacak. Onlarca, yüzlerce işçi çalıştıran işyerleri SSK pirimi ve vergi ödemelerini daha fazla ödeme yaparak, üretim maliyetlerini yükseltmiş olacaklar.
Bu durum piyasada ciddi anlamda belirsizlik ve panik yaratır. Kayıt dışılığı arttırır. Sigortasız işçi çalıştırmayı çoğaltır. Çünkü şu an yasadan yararlanan girişimci, yarın sigortasız işçi çalıştırmaya yönelecektir.
Bu durumun ciddiyetine binaen başta Ticaret Odaları olmak üzere çeşitli kuruluşlar ilgili yerlere durum değerlendirmelerinde bulunuyorlar. Yasanın devam etmesi gerektiğini gerekçeleriyle birlikte rapor ediyorlar. Fatsa Ticaret Odası Başkanı Sayın Tayfun Karataş’da sorunun ciddiyeti ile ilgili girişimlerde bulunuyor ilgili makamların dikkatini çekiyor.
Yılın ilk ayının yarısını geçmiş bulunuyoruz.
2013 yılı mali disiplinin çok ciddi bir şekilde sürdürüleceğini işaret ediyor. Yani maliyemiz bu yıl gelirlerini arttırmakta kararlı. Bu kararlılık karşısında maliyenin muhatabı kim? Tabii ki vergi mükellefleri. Ülkede en çok ezilen kesim de kayıt altındaki vergi mükellefleri.
Maliyenin 2013 politikası sıkı denetim ve sıkı mali disiplin uygulamak ise yukarıda bahsettiğimiz 5084 sayılı yasa yeniden uygulanmayabilir. O halde bu sıkı mali politika karşısında ve vergi sarmalının altında ezilecek olanlar şimdiden kayıtdışı çalıştırmanın hesaplarını yapmakta haklı olabilirler. Oysa bu yasal düzenleme bir beş yıl daha uzatılarak işverenlerin tedirginlikleri giderilebilir.
Biz ufak-tefek kalkınmakta ve sanayileşmekte olan il ve Fatsa ilçesi olarak yasanın sağladığı avantajlarla birlikte Organize Sanayi Bölgesi dolan bir merkez olmaya aday durumumuzun gerilemesini istemeyiz. Tam aksine yasanın devam etmesini isteriz.
Sürenin uzatılmasını kim sağlayacak?
Tabii ki siyasi irade.
O halde iktidar milletvekillerine görev düşüyor.
Meselenin ciddiyetini meclise taşıyıp yasanın devamını sağlamak için çalışma sergilemeliler.
Hem de vakit kaybetmeden.
Çünkü bu durumda işsizlik artacak, kayıt dışı çalışan sayısı çoğalacaktır.
Dolayısıyla sigortalı iş aramak için siyasilerin kapısına daha çok sayıda vatandaş başvuracaktır. İyisi mi siz sorumluluk sahibi siyasiler yasanın devamı için biraz uğraş sergileyin... Yoksa kapınızdan iş arayanlar eksik olmaz...
Mesut Bıçakcı’nın Ardından
Mesut Bıçakcı geride bir hoş sada bıraktı...
Yaşamak ve neticesinde ölmek.
Bu gerçekliği hepimiz tadacağız.
Her ne kadar çok sevdiklerimiz de olsa, uğurlarında kendi canımızı dahi vermeye hazır olsak yine de deyim yerindeyse “her koyun kendi bacağından asılacak.”
Doğmuşsak... tabii ki öleceğiz bir gün...
Ölüm günü geldiğinde de genç, yaşlı gözetmiyor.
Hepimizin özel bir günü olacak. Ancak o özel günü biz bilmiyoruz. Bilsek zaten yaşamdan tad alamayız. O halde geride bir hoş sada bırakmak en güzeli.
Mesut Bıçakcı yaşadı ve nihayetinde ebediyete göç etti.
Sevilen ve saygın bir kişilik bıraktı geride kalanlarına. Cenazesinde de bıraktığı bu sevgiye ve saygınlığa tanık olduk.
Çok kalabalık ve içtenlikli bir katılım, çok samimi iyi niyet dilekleri, çok samimi pozitif yönlü duygu seli... Cami avlusuna sığmayan mahşeri bir kalabalık.
Mesut abi için sayfalarca yazı yazsak inanın doldururuz. Dost canlısı, ulaşabilen herkesin sorununa koşar adım giden, düğün, davet, cenazelere samimiyetle katılan, hasta ziyaretlerini aksatmayan bir kişilik...
Allah mekanını cennet eylesin, ailesine ve sevenlerine sabır versin hepimizin başı sağolsun...