Barış nasıl olacak

 “Barış ve Çözüm Süreçleri” bitti.

Terörle Mücadelede Türkiye başa döndü.

Artık güvenlik politikaları geçerli. Bir nevi başa dönüldü.

2011 yılında barış adına başlayan silahsızlanma, eylemsizlik, sınır dışına çıkma, operasyonsuzluk gibi kriterler bırakılmış oldu. Yeniden sınır ötesi ve sınır içi operasyonlar başladı.

Tabii ki Türkiye kamu düzenini sağlaması açısından önlemlerini alacaktır. Bu önlemler başta iç güvenlik olmak üzere dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı da tedbirler almak zorundadır. Artık terör özgütlerine karşı yeniden güvenlikçi tedbirlerin alınması Türkiye için kaçınılmaz olmuştur. IŞİD ve PKK’nın kahpe eylemleri bu süreci zorlamıştır. Suruç bombası ve 32 kişinin hayatını kaybetmesi, Ceylanpınardaki iki genç polisin enselerinden vurulması, Adıyamanda bir Astsubayın şehit edilmesi, Diyarbakırda iki trafik polisine kurulan tuzak karşısında tabii ki devlet gardını alacak ve bu eylemlere misliyle karşılık verecektir.

1980’li yılların ortalarında başlayan PKK terörü zaman zaman durma noktasına gelmiş, çeşitli süreçlerle barış görüşmeleri yapılmış, son dört yıldır bu süreçlerden ötürü eylemsizlik anlaşmaları yapılarak süreç durgun sularda seyrederken yukarıda saydığımız olumsuzluklar nedeniyle yeniden başa dönmüştür.

Aslında en büyük sıkıntı bölgesel unsurlardan kaynaklanmaktadır. Irak ve Suriye’nin bölünme süreçleri ülkemizi doğrudan etkiliyor ve yaşadığımız bu günkü sıkıntılar bu iki ülkenin iç savaşlarından kaynaklanıyor. Suriye’deki iç savaştan dolayı ülkemize 2 milyon mülteci geldiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu ülkelerdeki otorite boşluklarından dolayı terör örgütleri buralarda rahatça konuşlanabiliyor.

Türkiye artık iç ve dış güvenlik sonunlarını askeri yöntemlerle ve emniyetçi taktiklerle çözmeye çalışacaktır. “Barış ve Çözüm Süreçleri” testisi kırılmıştır.

Yeniden barış süreçleri başlar mı? Bu gün itibariyle zor olur. Çünkü kahpece tuzakların kurulduğu bir ortamda barış nasıl olacak...