Enver Başkan Fatsa’yı unuttu mu acaba?

Fatsa sahilinde gezinti yapan tüm vatandaşlarımız hissetmişlerdir ağır bir kanalizasyon kokusu olduğunu.

Bu kokunun Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Parkı civarında daha çok hissedildiğini de. Hatta zaman zaman kanalizasyondan gelen kokunun şehir içine de sirayet ettiği bilinenler arasında.

Kokudan civardaki işyeri sahipleri ve binlerce vatandaş ciddi manada rahatsız olduklarını defalarca dile getiriyorlar. Havaların ısınmasıyla birlikte bu koku tavan yapmış durumda.

Kokuyu önleme nasıl ve kim tarafından yapılacak.

Kokunun önlenmesi, kanalın sürekli temizlenmesiyle mümkün. Veya ilaçlanmasıyla. Sürekli temizleme veya ilaçlama kısa vadeli bir çözüm. Kanalizasyonun meydan geçişi dar. Akıntıyı çekmiyor. Akıntının boyutu kanalın darlığından dolayı tıkanma yapıyor ve bu tıkanma kanaldaki birikintiyi koku olarak dışa vuruyor.

İki;  uzun vadede kanalın genişlemesi gerekiyor. Nasıl olacak genişleme? Karayolu kazılıp kanal genişleyecek. Karayolları buna müsaade eder mi? Bilemeyiz.

Üç; bu işin muhatabı kim? Tabii ki Büyükşehir Belediyesi. Büyükşehir Belediyesi ya kısa vadeli çözümlerle kokuyu önleme yoluna gidecek, ya da karayollarıyla istişare ederek uzun vadeli olarak kanalı genişletecek.

Bence çözüm kanalın genişlemesi.

Biliyorsunuzdur; bizde tüm yapılan işler kısa vadeli olarak planlanır ve yapılır. Kimse bir şehrin gelecekte hangi oranda büyüyeceğini, kaç yıl sonra yapılanların yetersiz kalacağını, nüfus artışına oranla yapılanmaların ne kadar süre sonra ihtiyaca cevap veremeyeceğini hesap etmezler. Etmediklerindendir ki; bizde her zaman bilhassa altyapı hizmetlerinde ihtiyaç bitmez.

Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanımız Enver Yılmaz’a burada iş düşüyor.

Sayın Başkan yüzünüzü biraz Fatsa’ya döner misiniz? Fatsa’yı unuttunuz sanıyor insanlar. Uzun zamandır Fatsa’ya gelmediniz sanırım. Gelseydiniz ofisinizin olduğu Cumhuriyet Meydanında kanalizasyon kokularını hissederdiniz.

Unutmadan bir hatırlatma daha yapayım. Başkanım; sahildeki ışıklandırmayı da bir gelip görseniz. “Mum dibini ışıtmaz” misali, varlığı ile yokluğu arasında bir farkları yok bence. Kimler yaptı bu ışıklandırmayı? Projeyi uygulayan kim?