03 Mayıs 2024

“KENDİMİ İHBAR EDİYORUM!”

  • PDF

Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Enver Yılmaz geçen hafta Ünye'de bir açıklama yapmış. Bu açıklaması Kanal-52 televizyonunda yayınlanmış.

*     *     *

Açıklamada; "...bir gazeteci aleyhimizde yazı yazıyor. Oysa bu gazetecinin gelini bize iş başvurusunda bulundu. Gelini işe alınmadığı için aleyhimde yazmaya başladı..." mealinde söylemlerde bulunmuş.

Böyle bir açıklama ilimizdeki tüm gazetecileri de zan altında bırakmış doğrusu.

Birçok meslektaşım merakla kendi kendilerine şüpheye düşmüşler.

Tabii sayın başkan siyaseten akıllı ve tecrübeli ya, bu söylemiyle bir baskı yaratmaya çalışıyor.

Bir nevi mahalle baskısı...

Doğrusu profesyonellik ortaya koyuyor.

*     *     *

Oysa çıkıp cesaretle şahıs ismi, ilçe ismi, gazete ismi verse söylemi dikkat çekmeyecek.

İstiyor ki tüm gazetecilerin dikkatini çekeyim. Onların tamamını zan altında bırakayım.

Ben başkanın söyleyemediğini açık yüreklilikle ortaya koyuyorum. 

Bahse konu o gazeteci, bu köşenin yazarı olan benim.

Hiç bir meslektaşımın zan altında kalmasını istemem.

*     *     *

Ben açıklamayı yayından yaklaşık on gün sonra öğrendim. Bir yakınım söyledi.

Başkanın bu açıklamasını duyar duymaz hemen Kanal 52 televizyonunu aradım ve açıklamanın özünü öğrendim. Televizyondaki meslektaşımdan yayınlanan haberin içeriğini öğrendim.

TV'de görüştüğüm arkadaşa "Buradan kendimi ihbar ediyorum, o iddiaya muhatap gazeteci benim" dedim.

*     *     *

Televizyondaki arkadaşla konuşmamızdan sonra sayın başkanı cep telefonundan aradım ve telefon çaldığı halde açmadı. Yoğun iş temposundan dolayı açamamış olabilir düşüncesiyle o gün geri dönmesini bekledim. Dönmedi.

Bir gün sonra başkanı her zaman görüştüğümüz cep telefonundan yeniden aradım. Daha sonra bana geri dönüş yaptı.

Amacım; neden muallak bir açıklama yaptığını, bahse konu gazetecinin ben olduğumu, ismimi cesaretle dile getirmesi gerektiğini kendisine beyan ettim.

*     *     *

Detay: Sayın Başkanı'mız bana neden böyle bir ithamda bulundu?

Temmuz Ay'ı sonlarında bu köşede iki yazı yazmıştım.

"Enver Yılmaz Fatsa ile ilgili vaatlerini yerine getiremedi. Bir buçuk yıl geçmesine rağmen Fatsa özelinde büyükşehirden beklenen hizmetleri organize edemedi. Harikalar Diyarı projesi ve Cumhuriyet Meydanı Projelerinde bir gelişme olmadı. Ancak asfalt yol bakımından başarılı çalışmaların yapıldığını inkar edemeyiz ve başarıları fevkalade üst düzeydedir..."

*     *     *

Bu küçük tespitten sayın başkan alınmış olmalı ki; (telefon görüşmemizde de kendisinin bu yazılardan dolayı böyle bir beyanda bulunduğunu belirtti) şahsımı gelinim üzerinden vurmaya çalışarak hedef almış.

Güya; gelinim büyükşehir belediyesine iş başvurusunda bulunmuş ve işe alınmayınca ben başkan aleyhinde yazı yazmaya başlamışım.

Şunu açıkça belirteyim, bilinsin ki gelinim Ordu Büyükşehir Belediyesi tüzel kişiliğine iş başvurusu yaptı.

Enver Yılmaz'ın işyerine değil.

*     *     *

Bu başvuru her vatandaşın hakkı olduğu kadar gelinimin de en doğal hakkı.

Çünkü o kurum Ordu’nun ve Ordulularındır.

Kimsenin kendi mülkü değil, tüm Orduluların kurumudur.

Kaldı ki bu başvuruda hiç bir yasadışı istek yoktur. Hatta gelinim bu başvurusunu Şubat ayında geri çekmiş ve kendisi özel bir işyerinde çalışmaya başlamıştır. Şubat ayında da bilhassa şahsım başkan yardımcı Süleyman Tomakin’in danışmanı Yılmaz bey kanalıyla iş başvurumuzun iptal edilmesini bildirmiştim.

*     *     *

Sayın Başkan; siz bu söyleminizle benim üzerimden güya bana ve tüm meslektaşlarıma mahalle baskısı yapmaya kalkışıyorsunuz.

Bu davranış size yakışmadı.

Ben ve duyarlı hiç bir gazeteci de bu salvolara pabuç bırakmaz. Tabii ki baskı altında olanlar hariç.

*     *     *

Değerli başkan; istediğin kadar istediğin kanalda konuş. Ama cesaretle ve isim vererek konuş. benim açımdan hiçbir sakınca yok. Çünkü; yaşamımın hiçbir döneminde çıkar hesabı yapmadım, yapmamda.

*     *     *

İkinci detay; ben 33 yıllık gazetecilik hayatımda kimseye çıkarım için yalakalık yapmadım. Kimseyi de haksız yere eleştirmedim. Biz onurumuzla işimizi yapıyoruz. Fatsa'da ve tüm Ordu'da araştır. Doğduğum ilçe Aybastı’da da araştır. Biz onurlu bir öğretmen emekçisi çocuğu, fakir ve bir o kadar gönlü zengin bir köylü torunuyuz.

Umarım bu talihsiz beyanınızı açıkça yeniden dile getirir, benim saygı duyduğum meslektaşlarımı da zan altında bırakmamış olursunuz.

İddiaya muhatap gazetecinin şahsımın olduğunu birde sizin ağzınızdan duysunlar.

Yaş yemedim, midem sağlam…

*     *     *

Sonuç: siz sizi eleştirenleri, çıkarlarınıza ters düşenleri taşlıyorsanız, o sizin hayat görüşünüzle ilgili bir meseledir. Benim gelinimin işe alınıp alınmaması özel hayatı ilgilendirir. Fatsa’ya söz verilen hizmetlerin yapılmaması geneldir ve Fatsa halkıyla alakalıdır. Bu iki nüans arasındaki farkı ayırt etmek zor bir durum değildir. Oysa bu ayrımı kişisel meselelerine karıştırmak, göreviyle özel hayatını bir tutmayanlar için daha kolay olacaktır.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde