En kötü yıl oldu

2015 yılının son günündeyiz.

Geride bıraktığımız yıl için son yılların en acı, en vahim, en verimsiz, en antidemokratik, en kaotik yılı desek yanılmış olmayız.

Bir savaş bölgesinin içinde yaşamak ve bu savaşla birlikte terörün güçlenmesi, ülkemizin her köşesinde içimizi yakan şehitler vermemiz ve masum vatandaşlarımızı kaybetmemiz en derin acıları yaşamamıza vesile olmuştur.

Ve halen terörden içi yanan, 1990’lı yıllara geri dönmüş bir görüntüyü toplum olarak yeniden yaşar konuma gelmişiz. Ülkemizin hem doğusu, hem batısı terör meselesinden dolayı artık iyice korkar haldedir. Bu korku “açık söyleleyim” bölünme korkusuna doğru yol almaktadır. Yeniden 3 aylık bebeklerin öldürüldüğü, masum vatandaşlarımızın katledildiği fotoğraflara acı içinde bakıyoruz.

Bu fotoğrafları 2016 yılında görmek istemiyoruz.

Yine 2015’de iki seçim yaşadık. Bu seçimlerin her birisi yine terörün gölgesinde yapıldı. “Ne kadar bomba patlarsa o kadar oylarımız artıyor” politikalarıyla bir korku ve algı yaratıldı. Bu korku ve algı toplumun iliklerine kadar işletilerek kaostan ve istikrarsızlıktan kurtulmanın yolu üzerine inşa edilen politikalarla bir sonuç ortaya çıkartılmaya çalışıldı. Ve istenen sonuç elde edildi.

Seçimler öncesi istikrar ve güven vaad edenler şimdilerde ipin ucunu kaçırmış ve bölgemizde yaşanan savaşın tam ortasında kalmış, aynı zamanda terörün önü alınamaz koşulların yaşandığı gerçeğiyle karşı karşıya kaldığımızı hep birlikte seyrediyoruz. Umarım bu olumsuzluklar bizi yepyeni kötü gelişmelere götürmez.

Görüyoruz ki; ülkemizin Güneydoğusunda ciddi bir sorun yaşanıyor. Bu sorunun önünü alamayan bir kamu otoritesi mevcut. Adeta bir iç savaş hali sözkonusu. Kamu düzenini kaale almayan bir terör dalgası dipten ve küstahça yayılıyor. Bu yayılma bir korku ortamı oluşturuyor. Ancak toplum dinamikleri bu kaosları yutmaz, yutmayacak. Bölünme senaryolarına pirim vermez. Bütün etnik kökleriyle birlikte yaşamaya devam eder. Tabii ki içimizdeki bu bağların güçlenmesi bizi yönetenlerin hata yapmamalarına bağlı. Her ne kadar senaristlerin, oyun kurucuların niyetleri bozuk olsada kısa sürede bizi bölemeyecekler.

2015, son yılların en verimsiz yılı olarak anılacaktır. Çünkü yıl içinde iki seçim, artan istikrarsızlık, devam eden iç yakıcı terör olayları 2015’i verimsiz hale getirmiştir. Hiç bir üretim, hiç bir katma değer yaratılamamıştır. Zaten kaos dönemleri verimliliğin, üretimin en baş düşmanıdır. Bu bağlamda verimli ve üretken bir ortam yaratılması kesinlikle kaçınılmazdır. Bizim gibi kalkınmakta olan ülkelerde üretimin daima artması gerekir.

Ülkemiz demokrasisi her zaman yara almış ve almaya da devam etmektedir. Antidemokratik uygulamalar, hukuk devleti kavramlarından uzak onlarca uygulama halen yaşanmaktadır. 2015 yılı demokrasimizin geliştirilmesi ve hukukun üstünlüğünün oluşturulması gibi alanlarda yine sınıfta kalmıştır. Tam tersine üstünlerin hukukuna teslim olunmaktadır. Ülkemizdeki hukuk düzeni gazetecileri fikirlerinden dolayı cezalandıran bir konumdadır.

Dış politikada 2015’de en vahim yılımızı yaşamaktayız. Savaşın eşiğine gelmiş bir ortam oluşmuştur. Şükür ki; bu eşiği şu an itibariyle maddi kayıplarla atlatmış sayılırız. İlerisi meçhul tabii ki. Rus uçağının düşürülmesi Rusya ile olan ticari, siyasi, diplomatik tüm ilişkilerimizi alt üst etmiştir. Bu olumsuzluk ekonomimize olası büyük darbeler indirebilir. Turizm ve enerji başta olmak üzere diğer hizmet sektörlerimiz Rusya ile olan krizden dolayı zarar görecektir. Yine dış politikada bölgesinde itibarsızlaşan, yalnızlaşan bir fotoğraf vermekteyiz. Sınırlarımızın dibinde yeni devlet oluşumları hesapları yapılırken, ülkemizin görüşünü ciddi manada kimse sormuyor, masaya davet etmiyor. Bu tablo olumsuz dış politikaların bir yansıması olarak ülke gündemimizde tartışılır meselelerin başında geliyor.

Sonuç olarak; 2016 yılı olumsuzlukların bittiği, terörün durduğu, demokrasimizin geliştiği, verimliliğin ve üretimlerin arttığı, içeride ve dışarıda itibar gören bir dış politikanın sergileneceği, kısır siyasi tartışmaların son bulduğu, geleceğine güvenle bakabilecek nesillerin yetiştiği bir yıl olması dileklerimle iyi yıllar temenni ediyorum...