“Bölgesinde güçlü ve lider ülke olma” hayalleri!

AK Parti hükümetinin Suriye politikasının ülkeye derin yaralar açtığını inkar etmek aymazlık olur. Suriye politikamız iki ülkeye de büyük zararlar vermiştir. Suriye iç savaşa sürüklenmiş ve bölünmeye doğru gidiyor, Türkiye ise hesapsız tutumları yüzünden 10 milyar dolar zarara uğramış ve 3 milyona yakın bir göçmen dalgasıyla karşı karşıya kalmıştır. Kapı komşumuzda 5 yıldır bitmeyen bir iç savaş sürmekte. Oysa bu süre, Türkiye politikalarına baktığımızda 3-5 ay sürecekti.

Olan oldu.

Şimdi geri dönüşü olmayan bu süreçten nasıl daha az zararla kurtuluruz bunun hesabı yapılmalıdır. Sonuçta ülke politikaları genelde kazanç üzerine oturtulmalı. Ülke menfaati öne çıkartılmalıdır.

Bölgesinde lider ülke olacağı iddiasıyla yola çıkan Türkiye, görüyoruz ki kimse tarafından kaale alınmıyor. Masanın dışına atılmış bir pozisyonda çıkış yolları arayışı içinde debelenip duruyor. Suudi Arabistan’dan medet uman durumdayız. Arabistan’ın yanına Katar’ı da eklemlemek üzereyiz. Arabistan ve Katar’ın askeri gücü nedir ki bize destek olacaklar.

Güçlü müttefiklerimiz, sözde dostlarımız Amerika, Avrupa ve Nato bizi yalnızlaştırmış durumda. Oysa bu güçlü oluşumları yanımıza almak pozisyonunda olmalıydık.

Bu saatten sonra hatalardan dönme olasılıkları üzerine politikalar geliştirmemiz gerekir. Çünkü Türkiye’nin dış politikada yetişmiş uzman diplomatları ve kadroları vardır. Gelişmeleri bu uzman kadrolara bırakmak daha doğru olacaktır.

“Bölgesinde güçlü ve lider ülke olma” hayallerimiz de tutmamıştır. Hatalı politikalardan bir an önce geri dönmeliyiz.

Dünya lideri olma hayalleri içinde olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu hayaline ulaşması artık güçleşmiştir. Şam’da Cuma namazı kılma hayalleri de 5 yıldır gerçekleşememiştir. O halde Türkiye yeni ve milli çıkarlarımızı kapsayan diplomatik politikalar üzerinde yürümelidir. Olası Ortadoğu savaşının içinde asla olmamalıdır. Çünkü bütün dengelerimizi kaybeder, ülkemiz büyük krizlere girer.