Göç etmeyen unsurlar tarihlerini, kültürlerini, turizmlerini, geleneklerini ve göreneklerini unutmayacaklardır

Kalkınmanın temel unsurlarının başında üretim gelmektedir.

Üretimlere yapılan yatırımlar yerinde ve zamanında yapılırsa, gelecek kuşaklara da alt yapılar hazırlanmış olur.

Kıta Avrupa’sında en genç nüfusa sahip olan ülkemiz küçük yerleşim alanlarından-büyük yerleşim alanlarına kadar olan coğrafyalarda üretime dönük yatırımları beklenen seviyelere çıkardığında bahse konu coğrafyalarda yaşayan genç kuşaklara çalışma alanları açmış olur.

Bir örnekle yerel merkezlere getireyim konuyu: Fatsa’da bir Organize Sanayi Bölgesi (FOSB) kuruldu. Kuruluş serüvenini dergimizin haber sayfalarında okuyacaksınız. 1992 yılında başlayan bir hikâye, 2002 yılında tamamlanarak üretime başlıyor. 500 dönümlük bir arazi üzerinde 3000 kişinin çalıştığı küçüklü büyüklü işletmeler bu gün keyifle çalışmalarını sürdürüyor.

Yeterli mi? Asla değil.

İki yıldır alanın büyütülmesi için çalışmalar sürüyor. 500 dönümlük alan dolmuş ve bin dönümlük bir büyümenin altyapıları oluşturulmakta.

Hayal ediyoruz ki; bu büyüme en az 5 bin kişinin çalışabileceği bir iş alanı sağlayacak.

Demek oluyor ki; 8 bin kişinin çalıştığı bir Fatsa Organize Sanayi Bölgesi...

Mükemmel üstü değil mi?

Genç-yaşlı insanlarımız üretim alanlarını geliştirmiş olan merkezlere göç ediyor. Bu yatırımlar küçük yerleşim yerlerine yapıldığında aynı zamanda göçler de engellenmiş olacak.

Detay yapmaya gerek yoktur.

Yapılması gereken; Fatsa Organize Sanayi Bölgesinin büyümesi girişimlerinin ivedilikle önü açılıp, yasal sürecin bir an önce tamamlanmasıdır.

Kuruluş aşamasının duayenleri, şimdi siyasi ağırlık noktasında bulunanlara çağrılar yapıyorlar.

Bizde bu çağrıların destekçileri olarak diyoruz ki; ey iş başında bulunan güçlü irade sahipleri...

Fatsa Organize Sanayi Bölgesinin büyümesi için önünde hiç bir engel kalmamıştır. O halde güçlü iradenizi ortaya koyunuz ve memlekete hizmet noktasında bir gelecek kurulmasına vesile olunuz.

Bu toprakların insanlarını göç etmekten kurtarınız...

İstihdam ne kadar çoğalırsa sosyoekonomik düzeyle birlikte tüm alanlarda gelişmeler de çoğalacaktır. Bu beklentiler hayal olmaktan çıkmıştır. Yeter ki siyasiler irade koyabilsinler.  

Aslında göç etmeyen yerel unsurlar tarihlerini, kültürlerini, turizmlerini, geleneklerini ve göreneklerini unutmayacaklardır. Kadim geçmişlerini de unutmayacaklardır.

O halde üretim... Üretim... Üretim diyeceğiz.