29 Mart 2024

zeki-sarihan

YURTTA SAVAŞ, DÜNYADA SAVAŞ!

  • PDF
15 gün içinde Şam’da Emevi Camiinde Cuma namazı kılmaya hevesli Ahmet Davutoğlu son Afrin harekâtından çok memnun. Yalnız o mu? Bu savaştan memnun olan o kadar çok kişi var ki! Televizyon kanallarında döktürüp duruyorlar.
Böyledir bu işler. Tarihte çok görülmüştür. Kendi halkına rahat ve huzur vermeyenler, başka halkların iyiliğini düşünür mü? Başka halkları egemenlikleri altına almak için ileri sürecekleri gerekçeler daima bulunur. Bu aslında kendilerinin bekası için gereklidir ama bunu millî bir dava olarak sunarlar. Milliyetçiliği köpürtürler. Devlet tarafından örgütlenmiş ve hâkim sınıfların çıkarlarına koşullanmış din de ruhbanlar aracılığı ile bu işe koşulur. Padişah, kendi atadığı şeyhülislamdan savaşın haklılığı konusunda fetva ister. O da divitini okkaya batırıp gösterişli bir yazıyla şıp diye fetvasını verir. Savaşılan kişiler Hıristiyan mı Müslüman mı fark etmez. Bu savaş Allah’ın bir emridir ve yeryüzünde onun sözcüsü ve vekili olanlar uygulamaya koymuşlardır.
Bir de majestelerinin muhalefeti görevini üstlenenler vardır. Bu gibi konularda daima krallarından yanadır. Çünkü sosyal demokrasi de zenginlerin bir ideolojisidir. Radikal değişikliklerdi kendi sınıfları için de tehlike olarak görürler. Halkı bu savaş politikasında hükümeti desteklemeye çağırırlar.
Birinci Dünya Savaşında da böyle olmuştur. Savaşa karşı çıkma kararı aldıkları halde İkinci Enternasyonal partileri savaşta kendi büyük burjuvazilerinin peşine takılıvermişler ve akan kanın sorumluluğuna ortak olmuşlardır.
 
Biri hariç: O büyük adam Lenin’dir. Büyüklüğünü de esas olarak buna borçludur. Dosdoğru söylemiş, ezilenlerin yanında cesurca saf tutmuş, bütün mazlumların takdirini kazanmıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın onu arayıp bulması gecikmemiştir.
Yunan sosyalistleri de Yunan hükümetlerinin savaş politikalarına karşı çıkarak “Ne işimiz var Anadolu’da?” diyerek Kuvayı Milliye’nin kazanması için çalışmıştır.
Türkiye’nin bugünkü sosyal demokratlarının başı ise ırkçıların peşinden sürüklenmektedir. Daha önce de sınır ötesi harekâta Meclis’te olumlu oy verilmesini istediğinde 22 Eylül’de “CHP Ne Yaptığını biliyor mu?” diye yazmıştım. CHP yönetimi sözüm ona kabadayılık yaparak hükümetin milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına da evet demişti! Bunun kendilerine de dokunacağını göremiyorlardı.
Şimdi yurtları olan Kobani’yi IŞID saldırganlarından kurtarmış olanlar üzerine verilecek savaş için ise “Rusya’dan hava harekâtı izni alırsanız savaşın” diyor!
İktidarın onu silmek için uyguladığı taktik amacına ulaşmıştır. “Ya yok olacaksın, ya beni destekleyeceksin!” Böyle tarihi bir sorumluluğu yüklenmek yerine yok olsaydı daha iyiydi! Kaldı ki yok olmaz, iktidara esaslı bir alternatif yaratırdı. Çünkü savaş, milyonlarca insanın aleyhinedir. Türklerin de Kürtlerin de, Suriyelilerin de aleyhinedir. Gelecek günler bunu kanıtlayacaktır.
Bütün gericiler, dincisiyle, sosyal demokratıyla, kendilerine Atatürkçü diyenler işte birleştiniz! Birliğiniz ve “gaza”nız şimdiden hayırlı olsun. Emperyalistlerin bölmek istediği bir ülkeyi yağma Hasan’ın böreği sayıp “Bir parçası da benim olsun” diyerek Türkiye’nin başına bir bela daha sardınız…
Kızılay’da insanlık anıtına yaklaşmanın bile yasak olduğu OHAL şartlarında şimdi meydanlara inip sizin kahramanlığınızı haykıran gösteriler yapmamızı isteyebilirsiniz. Biz saf bir halkız. Hanya’yı Konya’yı anlayıncaya kadar bu ırkçı, savaşçı politikanın peşinden gideriz. Hesap verme gününe kadar kim öle kim kala! 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde