29 Mart 2024

zeki-sarihan

HASTANEDE ve KORE KADINLARI

  • PDF
5 Temmuz 2008, Cumartesi
 
Bugün bir çiftlik ziyareti yapacaktık ama dünkü şiddetle yağmur nedeniyle yolların bozulduğunu söyleyen sorumlumuz Om, bu geziyi iptal ettiğini söyledi. Dün zaten bir çiftlik gördüğümüzü de eklediler. Eh, öyle olsun!
 
Kulaklarımda mantar olduğunu ve Koreli bir doktora göstermek istediğimi söylemiştim de “Olur” demişlerdi. Buna nihayet sıra gelmiş. Murat Şahin “Bunlar sizi yabancıları götürdükleri bir hastaneye götürürler” demişti. Gerçekten de öyle oldu.
 
Yabancıları oturduğu semtteki “Dostluk Hastanesi”ne götürdüler. Kendilerine teşekkür ettim ancak Korelilerin gittiği bir hastaneyi görmeme engel oldukları için de çıkıştım.
 
Hastane girişinde basit bir dosya hazırladılar. Üst katta önce bayan bir doktor kulaklarıma baktı. Mantar olduğunu gördü. Kulaklarımı bir sıvı ile yumuşattı, sonra bunları bir vakumla çekti.
 
Aynı katta dermatoloji servisini gördüm. Gelmişken ayaklarımdaki mantarı göstermenin faydası vardı. Doktor, bunun ciddi bir hastalık olduğunu, tedavisinin uzun süreceğini söyledi. Eliyle melhem sürdü, bundan bir miktar vererek sabah ve akşam sürmemi söyledi.
 
Hastane çok sakindi. İn cin top oynuyordu. Bu Korelilerin gittiği bir hastane olmadığı için Kore’nin sağlık sistemi hakkında bir izlenim edinemedim.
 
Buradan yabancıların alış veriş yaptığı bir markete gittik. Türkiye ölçülerine göre orta boy markette meyveden ayakkabıya, içkiden bavula, kuruyemişten kırtasiyeye kadar her çeşit malın bulunduğu marketten bir bavul, iki kalem, 2 kg armut ve peynir aldık. Malların bir kısmı ithal.
 
KİM İL SUNG ÇİÇEĞİ
 
Öğleden sonra hafif bir yağmur altında Devrim Şehitleri Mezarlığı’na gittik. Elimize verilen çiçekleri koyduk. Dönüşte ise Botanik Bahçesini gezdik. Dünyanın çeşitli ülkelerden getirilmiş bitki türleri vardı. Kim İl Sung ve Kim Jong İl Çiçeklerinden Türkiye’ye getirmek istediysek de ilkinin sıcak ülkelerde yetiştiğini söylediler. Gerçekten görkemli bu çiçeği saksıda götürmek mümkün olmadığından 5 Yuro’ya bir soğan aldık. Yetiştirilmesinin tarifini de aldık ama başarabileceğimizi sanmıyorum. Toprağı tamamen çürümüş orman yapraklarından oluşuyor. Oteldeki satış yerinden de Çocuk Sarayı’ndaki gösterinin CD’sini ve 5 müzik kaseti satın aldık.
 
Kim, 8 Temmuz tarihinde yapılacak Ülke çapındaki tören için devlet başkanı Kim Jong İl’e hitaben yazılmış bir metni önümüze uzattı. Bizim adımıza kendisi yazmış! Çıktısını da almışlar. Bunu kendim, kendi cümlelerimle yazacağımı söyledim Türkçe olarak da yazıp verdim. Bunda 28 Haziran’dan beri bulunduğumuz Kore’de halktan sıcak bir ilgi gördüğümüzü belirterek kendi şahsında Kore halkına teşekkür ediyor, Kore’nin bağımsızlığı koruma, birleşme ve kalkınma mücadelesinde başarı dileklerimi anlatıyordum.
 
Kim, kendi yazdığı metnindeki Songun Politikaları’nın benim metnimde olmadığını gördü ve bunun zikredilmesinde ısrar etti. Benim kendi dilimi kullanmama izin vermesini, Songun Politikaları hakkında bilgim olmadığını söyledim. Songun Politikalarını açıklamaya çalıştı. Anladığım kadar bu, güçlü olmak için askerî gücü merkeze alma politikaları idi.
 
Ayrıca bugün önüme bir demet yazı koydular. Bunlar Kore sosyalizmi, Kim İl Sung ve Kim Jong İl’in önderliği, Savaş ve Barış politikaları gibi konuları içeriyordu. Bunları çevirtmeli ve Kore hakkında yazacağım kitapta kullanmalıydım…
 
Saat dörtten sonra serbest kaldık. Onlar bir program önermediler. Biz de odamıza çekildik. Okumalarla meşgul olduk. Akşam yemeğinden sonra onlara haber vermeden otelden çıkarak caddede yüz metre kadar gidip geldik. Eğitim bakanına sorularımı yazıp Kim’e verdim.
 
KORE KADINLARI
 
Sokaktaki insan: Gerek başkentin sokaklarında gerek gördüğümüz ketlerde insanlar hareket halinde. Herhalde yakın yerlere gidenler yürüyorlar. Bisikletle gezenler de var. İstisnasız herkesin yakasında Kim İl Sun rozeti var. Olmayan tek bir kişi gördüm.
 
Kadınların hepsi sade fakat alımlı giysiler içinde. Etek ve bluzlarının biçimi birbirine benziyor ama hayli çeşitli renkte. Bazılarının etekleri hafif yırtmaçlı ve dizlerine kadar uzanıyor. Saçları düzgün taranmış, bir kısmı arkaya toplanmış durumda. Ayakkabıları da şık. Yağmurlu günlerde çizme giyiyorlar. Bir kısmı 0 yağmurlu havalarda olduğu gibi güneşli havalarda da şemsiye ile geziyor.
 
Erkeklerin giyinişleri de sade. Bu mevsimde koyu renkli pantolonlar ve çeşitli renklerde kısa kollu gömlek giyiyorlar.

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde