27 Nisan 2024

zeki-sarihan

Partilerimiz-3 MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ

  • PDF

Daha çok kapitalizmin gelişmediği ve geleneksel yaşam tarzının hüküm sürdüğü, Orta Anadolu’da üstlenmiş muhafazakâr orta burjuvazinin ve esnafının partisidir. 

Kökleri, 1948’de Fevzi Çakmak tarafından kurulan Millet Partisine kadar uzanır. Bu partinin laikliğe aykırı faaliyetlerinden ötürü 1954’te kapatılmasından sonra benzer görüşleri Köylü Partisi ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi gibi partiler savunmuştur. 27 Mayıs’ı gerçekleştiren albayların 14’lerinden bir Türkçü olan Alpaslan Türkeş, 1965’te partiyi Osman Bölükbaşı’ndan devralmıştır. Alman ırkçılığından esinlenilmiş Türk ırkçılığını savunanlar partiden ayrılınca CKMP, Türk-İslam sentezi politikasına oturmuştur. Bayrağı üç hilalli Osmanlı bayrağıdır. MHP’li gençlerden olan Ülkü Ocakları ise hilal içine yerleştirilmiş bozkurt bayrağını kullanmaktadır. Bu dönemde partinin sloganı, “Hira Dağı kadar Müslüman, Tanrı Dağı kadar Türk’üz” idi.

Milliyetçi Hareket Partisi, soğuk savaş döneminde ABD’nin hedeflerine uygun olarak Sovyetler Birliği’ni güneyden kuşatmak ve Orta Asya ülkelerini Sovyetlerden ayırarak bir Türk Birliği kurmak ve Türkiye’deki solu ezmek hedeflerine odaklanmış, bu amaçla gençlerini silahlı kamplarda eğitmiş ve aynı dönemde örgütlenen solcu gençlerle çatışmalara girmiştir. Ülkücüler birçok solcunun katledilmesinden sorumludur, bu çatışmalarda kendileri de kayıplar vermişlerdir.

1971 askeri darbesi, ülkücülere dokunmamış ve onları askeri mahkemelerde solcular aleyhine tanık olarak kullanmıştır. MHP, 1970’lerde yeniden alevlenen sağ-sol çatışmasında taraflardan biri olduğu gibi, Çorum ve Kahraman Maraş’ta alevi katliamlarıyla da ilgisi vardır. 

1980 Askeri darbesi, solcularla birlikte MHP yöneticilerini ve ülkücüleri de tutuklayarak partiyi kapatmış, cezaevlerinde “karıştır-barıştır” politikasını uygulamıştır. MHP yöneticileri, bu dönemde “Kendimiz içerideyiz ama görüşlerimiz iktidarda” demişler ve bir süre sonra salıverilmişlerdir. Siyasetin dışında kalan bazı ülkücüler mafya içinde yer tutmuşlardır. 

1970’lerde milliyetçi Cephe hükümetlerinde görev alan parti, 1985’te Milliyetçi Çalışma Partisi olarak yeniden örgütlenmiş 1977’de yüzde 6.4 oy alarak 16 milletvekili çıkarmış, 1993’te yeniden MHP adını almış, 1999’da 18 oyla ve 129 milletvekili ile ikinci parti olarak Ecevit’le aynı koalisyon hükümetinde görev almıştır. Alpaslan Türkeş’in ölümünden sonra partinin başına Devlet Bahçeli geçmiştir. Devlet Bahçeli’nin hâlâ tartışılan isteğiyle gidilen 2002 erken seçimler sonucunda parti 8.3’le baraj altında kalmış, bu gelişmeler sonucunda AKP iktidara gelmiştir. MHP 7 Haziran seçimlerinde 80 milletvekili ile parlâmentoda üçüncü parti olmuştur.

Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından ve Türkiye’de sosyalist hareketin bastırılmasından sonra MHP’nin konumlanması da değişmiştir. Solcular ve Alevilere karşı eskisi kadar sert değildir. Ancak bu kez hedefinde Kürt siyasi hareketi vardır. Türkiye’de Kürtlerin varlığını reddeden MHP, onların kimlik taleplerinin tümüne karşıdır. İttihatçıların azınlıklarla ilgili politikalarını tasvip etmektedir. Türkiye dışındaki Türklerle yakından ilgilenmektedir.

MHP, dünyadaki birçok ülkede görülebilecek tipik milliyetçi bir partidir. Türkiye’de çok kültürlülüğü kabul etmemektedir. Aslında bu görüş, resmî ideolojiyle yetiştirilmiş birçok kuşakta görülen bir tutumdur. Ancak bunların bir kısmı, daha İslami gördükleri AKP, milliyetçi olmakla birlikte laikliğin kalesi gibi görülen CHP, Osmanlılığa daha çok vurgu yapan Büyük Birlik Partisi gibi kuruluşların şemsiyesi altındadırlar. Fazilet Partisinden farkı, onun kadar dinci olmayışıdır.

MHP, AKP ile birlikte Türkiye’de barışın ve demokrasinin önünde bir engel olarak durmaktadır. Son Meclis başkanlığı seçiminde AKP’nin adayına verilen dolaylı destek de bu parti ile arasındaki ideolojik akrabalıktan kaynaklanmaktadır.

MHP, gelenekçi olduğu için aynı zamanda bir “Erkekler” partisidir.

Partinin gelecekte alacağı tutum, Türkiye’de kentleşme olgusunu tamamlamasına, aydınlanma hareketinin gelişmesine, insan hak ve özgürlüklerinin yerleşmesine, farklı etnik ve dinsel topluluklarının barış içinde bir arada yaşama kültürünün olgunlaşmasına bağlı olacak gibi görünmektedir. 
(7 Temmuz 2015)

-------------------------------------------------------------------------------------------------

KİTAP

            Kastamonu ili ilköğretim müfettişlerinden Emin Arık’ın ilk kitabı Bir Yudum Su Bir Dilim Mısır Ekmeği, Haziran 2015 tarihiyle Ürün Yayınlarından çıktı. 96 sayfalık kitapta Arık, yaşadığı Kastamonu’da halk yaşantısından ve 45 yıldır içinde bulunduğu eğitim alanından bazı anılarını 16 başlık altında öyküleştirmiş.  

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde