28 Nisan 2024

zeki-sarihan

BİZİMKÖY TATİL SİTESİ

  • PDF

Son 30-40 yıldır Türkiye halkının önemli bir bölümü tatil yapmayı öğrendik. Gene de bütün yılı yaşadığı köy ve kasabada geçiren, büyük kentlerde yaşıyorsa, tatilden köyüne gidip un, bulgur ve turşusunu yaparak geri dönmeyi anlayan çok insan var.

Ben de öğretmen okulu öğrencisiyken tatil olur olmaz koşa koşa köyüme döner, kazmayı veya çabayı alarak tarlaya koşardım. Öğretmen olduktan sonra da tatilden anladığımız yazın kendi köyümüze gidip tarla işlerine yardım etmekti. Yalnız 1966’da Doğu ve Güneydoğu’yu, 1967’de Batı ve Güney kıyılarımızı keşfeden birer aylık gezi yapmıştım. 1974’te evlendikten sonra tatili kendi köyümde geçirme alışkanlığım bozulmaya, aileye deniz tatili kültürü de girmeye başladı. Yaklaşık on yıl kadar, sekiz-on günlüğüne bazı yakın tanıdıklarımızın yazlıklarını kullandık.  

 

22 yıldır her yaz 20-30 günlüğüne Ayvalık’ta eşimin bize şaşırtmaca yaparak aldığı Bizimköy Tatil Sitesi’ne geliyoruz. Burası Ayvalık kentinin 8 km. kuzeyinde Gömeç topraklarının sınırında. Deniz kıyısında 84 evli bir site. Herkes evini nerdeyse dış duvarlarını koruyarak yeniden yaptı.  Balkonlarını genişletti ve tepeye cezasını da ödeyerek birer çatı odası kondurdu.

Site ilk yıllarda ilkel bir görünümdeydi. Şehir suyu verilemiyordu. Suları yakın yerlerdeki çeşmelerden bidonlarla taşıyorduk. Zamanla kuyular kazıldı, arıtması yapıldı, havuz düzenlendi, sokakları parke döşendi ve aydınlatıldı. Sahilde bir yer park olarak düzenlendi ve burada bir büfe açıldı. Önceki yıl buraya internet bağlantısı da kuruldu. Otopark yeri yetmediğinden ikinci bir yer daha düzenlendi.

Ayvalık Türkiye’ni en rüzgârlı bölgelerinden biri. Deniz çoğu yerde yosunlu. Bizim sitenin iskele ihtiyacını Rumlardan kalma şimdi yalnız dış duvarlarından bazıları ve bacaları ayakta duran bir zeytinyağı fabrikasının iskelesi karşılıyor. Buradan komşu iki-üç site daha yararlanıyor.

KİMLER OTURUYOR?

Sitedeki evlerin çoğu kocaları tarafından kadınların üstüne tapulanmış. Meslekleri bakımından birinci sırada ev kadınları geliyor, ikinci ve üçüncü sırayı avukatlarla öğretmenler paylaşıyorlar. Diğerleri ise şunlar: Bankacı, mühendis, mimar, yargıç, emekli subay, kaptan, işçi, sendikacı, tüccar, sigortacı, sanayici, müfettiş, dişçi, gazeteci. Meslekler, bunların orta-üst sınıfa mensup olduğunu gösteriyor. Büyük burjuvazinin Çeşme, Bodrum gibi yerlerde yazlıklarının olduğu bilindiğine göre, burası ve çevredeki siteler ikinci sınıf tatil yerleri sayılıyor. Sakinlerin geldikleri yerler ise İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Balıkesir, Kütahya.

İlk geldiğimiz yıl, birkaç arkadaş, burada bir kültür hareketi başlatmak istedik. Boş evlerden birini kütüphane yaptık. Buraya günlük dört gazete aldık ve bir de duvar gazetesi çıkardık. Bu gazete nüfusa göre ülkenin en çok okunan yerel  gazetesi oldu çünkü site sakinleri sırf onu okumak için okuma odasına akın ediyordu. Bu çevrede yazlığı olan bir hayli aydın var.  Onlarla söyleşiler düzenledik. Gülten Akın, Talip Ayaydın, Ayvalıklı yazarlardan Ahmet Yorulmaz bunlardandı. Kitap tanıtımları yaptık, anma günleri düzenledik. Böylece sitemiz, bu bölgede sayılır bir site oldu.

Ancak bu kültür hareketi ve imecesi birkaç yıl sürebildi. Sönmesinin nedeni, her sitede ortaya çıkması kaçınılmaz gibi görünen ikilik… Siteyi ilk yıllar, ilk gelen ve mesleki statüleri daha yüksek olanlar yönetti. Ancak site çoğunluğunu oluşturanlar, kendilerini dışlanmış hissederek örgütlendi ve yönetimi ele geçirdi. Öyle ki, ilk grubu oluşturanlar, uzunca bir süre aday bile çıkaramadılar. Aralarındaki bölünme siyasal değil, sınıfsal. Bunun en önemli kanıtı, birinci grup aidatların yüksek olmasını önerirken, ikinci grup buna her zaman itiraz etmiştir.  Neyse ki bu yıl yönetim yine birinci grubun eline geçti ve aidatların 120 liradan 150 liraya çıkarılmasında anlaştılar. Buradaki kültür atılımı işte o çekişmelerin kurbanı oldu ve Sosyal Komite dağıldı, okuma odası kapandı, söyleşiler yapılmaz oldu, “Türkiye’nin en çok okunan yerel gazetesi” kapandı…

Buradaki seçmenlerin büyük çoğunluğunun CHP’ye oy verdiğini sanırım. Bunu ölçmek için büfeciye, hangi gazetelerden ne kadar geldiğini sordum. Şu sayıları verdi: Sözcü 45, Hürriyet 35, Posta 20, Sabah 10, Cumhuriyet 8, Milliyet 7, Birgün 7, Star 5, Haber Türk 5,  Yeni Şafak 4,  Aydınlık 3. Diğer gazeteler hemen hiç satılmıyormuş.

 

Sitede sanıldığının aksine denize hiç girmeyenler de var. Günün önemli bir kısmını denizde ve iskelede geçirenler de. En çok revaçta olanlar ise balkon sohbetleri, parkta çay içmek, havuzda vakit geçirmek.  Benim en çok hoşlandığım ise, geniş bir zeytin bahçesine bakan arka balkonda gece geç vakitlere kadar kitap okumak. (Ayvalık, 26 Ağustos 2015)

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde