27 Nisan 2024

zeki-sarihan

ÖĞRETMENLER GÜNÜ NASIL KABUL EDİLMİŞTİ?

  • PDF

24 Kasım, epeydir okullarda, öğretmen ailelerinde, resmi çevreler ve basında ÖĞRETMENLER GÜNÜ olarak kutlanıyor. Bu güne 1980 Askeri rejimi tarafından kabul edildiği için itirazların da hâlâ sürdüğünü, Sayın Sırrı Süreyya Önder’in Meclis’teki bir çıkışından anlıyoruz. Oysa bir günün kutlanıp kutlanmaması gerektiğine hangi yönetim tarafından konulduğuna değil, kitleler tarafından kabul görüp görmediğine bakarak karar vermek gerekir.


Mesleğin önemini ve ihtiyaçlarını dile getirmek, öğretmenlerin moral kazanmasını sağlamak için böyle bir güne ihtiyaç olduğu ortadadır. Nitekim 18 Mart, Öğretmen Okullarının kuruluş (1848) yıl dönümü olarak yıllarca öğretmen okullarında ciddi törenlerle kutlanmıştır. Başka bir öğretmen okulu olan Köy Enstitülerinin kuruluş yıl dönümü olan 17 Nisan (1940) Köy Enstitüleri Bayramı olarak öğretmenler arasında kutlanmaktadır. 

Bir okurumun isteğini yerine getirmek için 24 Kasım’ın Öğretmenler Günü olarak nasıl kabul edildiğini kısaca anlatarak bundan 95 yıl önce bir kutlama töreni hakkında bilgi vereceğim.

12 Eylül 1980’den sonra kurulan hükümette Milli Eğitim Bakanlığında danışman görevinde bulunan Emekli Öğretmen General Osman Güngör Feyzoğlu, Öğretmen Dünyası’na gidip gelirdi. Onun bana anlattığına göre, öğretmenler için bir kutlama günü belirlenmesini kendisi önermiş. Bunu Millî Eğitim Bakanı Hasan Sağlam’a açmış. Bakan buna Kenan Evren’in karar verebileceğini belirterek konuyu onunla görüşmesini istemiş. Feyzoğlu, bir görüşmesinde konuyu açtığında Evren, “Olmaz!” demiş. “Öğretmenler bu günü 1 Mayıs’a çevirirler.” Fakat Feyzoğlu, görüşünde diretmiş ve başka bir görüşmesinde konuyu Evren’e yeniden açmış. Evren sonunda razı olmuş.


“Öğretmenler Günü’nü Kenan Evren koydurdu” görüşlerine karşı bu gerçeği yazıp açıklamasını istediğim zaman, Feyzoğlu, Evren hayatta olduğu sürece bunu yazmasının yakışık almayacağını söylemişti.


Feyzoğlu hayatta ise sağlıklı bir ömür dilerim. Sonuç olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü Kenan Evren’in düşünmediğini, hatta buna ısrar karşısında gönülsüz olarak razı olduğunu herkesin bilmesinde yarar var. Birkaç yıl önce yazdığım gibi Öğretmenler 24 Kasım’ı gönül rahatlığı ile kutlayabilirler.

 
95 YIL ÖNCEKİ KUTLAMA

 
İlk Öğretmen Okulu İstanbul’da Orta öğretime öğretmen yetiştirmek amacıyla 1848’de kurulmuştur. İstanbul Erkek Öğretmen Okulu, 16 Mart günü değil fakat 2 Şubat 1920 günü kuruluşunun 72. yıl dönümünü kutlamıştır. Bu yıl dönümü vesilesiyle Tedrisat Mecmuası ve Tasviri Efkâr gazetesinde yayımlaman yazılarda Öğretmen Okulunun“memleketimizin en önemli irfan kurumu sayıldığı” belirtilmektedir. (Yazıda yanlışlıkla olacak, 75. yıl dönümü olarak verilmektedir) Kutlamalara Maarif Nazırı Sait Bey ile Nezaretin ileri gelenleri de katılmıştır. Törene Sultani Marşı ile başlanmış, sonra bütün öğrenciler (Sözleri Tevfik Fikret’e, bestesi Ziya Arca’ya ait olan ve 1910’da yayımlanan) Darülmuallimîn Marşı’nı söylemişler, gene bütün öğrenciler tarafından okunan Millet Duası’ndan sonra Müdür Selim Sırrı Bey, davetlilere teşekkür etmiştir. Müdür, okulun amacını “Dinine ve geleneklerine riayetkâr Türk genci yetiştirmek” cümlesiyle özetlemiş, bu amaca ulaşmak için geçmişin övünçlerinin her dalına ilgi göstermek gerekeceğini, millî oyunlar, eski millî şarkılar, resimde eski süsleme ve çini, büyük anıtlar gibi eğitim araçlarına başvurulduğunu söylemiştir. Öğrenciler bunlarla ilgili küçük fakat çok değerli örnekler göstermişlerdir.


Öğrencilerden oluşan orkestranın çaldığı eski ve yeni şarkılar, davetliler üzerinde olağanüstü iyi bir etki bırakmıştır. Bu okulun eski mezun ve öğretmenlerinden eski Başkâtip Cevat Bey çok içten ve çok babaca bir hitabe ile, konuşma yapan öğrenciye mukabelede bulunmuştur. Nazır Bey de konuşmasında geçmiş ile övünmenin ancak geleceğe parlak bir hazırlığa zemin olmak şartıyla olağanüstü değerde olacağını söylemiştir. Memleketin gençliği ve geleceği hakkında ümitli sözlerle gençlerin ve hazır bulunanların morallerini güçlendirmiştir.


Tören, öğretmenlerden Cevat Bey’in okulun ölmüş öğretmenlerine dair etkili bir hitabesi ve onların ruhlarına ithaf edilen Fatihalarla sona ermiştir.


Davetliler üst katta öğrenciler tarafından hazırlanan büfeden atıştırmışlar, okulun resim salonunu gezmişlerdir. Öğrencilerin çeşitli konulara ait karakalemle, suluboya ile yaptıkları resim örnekleri ve el işleri takdirle seyredilmiştir. Vazolar, çerçeveler ve diğer hünerler, hazır bulunanlar üzerinde pekiyi bir etki bırakmıştır. Öğrencilerin kendi aralarında yayımladıkları özel okul dergilerinde dikkat çekici resim, şiir ve başka ürünlere rastlanmıştır. Nazır Bey, bütün bu şeylere yakından ilgi göstermiş ve her masa başında uzun süre kalıp okulun iş tarzı hakkında fikir edinmiştir. Davetliler, büyük ümitler ve takdirlerle okuldan ayrılmışlardır.



Gazete, hizmeti geçen bütün ‘’meslektaşları’’, gösterdikleri bu saygıdan ötürü okulun öğretmen ve öğrencilerini kutlamaktadır. Kutlama haberi, okulda çekilmiş bir grup öğretmen ve öğrenci resmiyle zenginleştirilmiştir. (26 Kasım 2015)


Fotoğraf, 1918-1919 öğretim yılı İstanbul Erkek Öğretmen Okulu mezun öğrencilerini ve öğretmenlerini toplu halde gösteriyor.


------------------------------
Kaynaklar: 


Tasviriefkâr, No. 2976, 3 Şubat 1920

Tedrisat Mecmuası, No. 52, Şubat 1920

Z. Sarıhan, Milli Mücadelede Maarif Ordusu, 2013, Tarihçi Kitabevi, s. 140-141

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde