29 Nisan 2024

zeki-sarihan

KARYA-MENTEŞE’DE

  • PDF

13 Mart Pazar sabahı, dün gece beni Kuşadası’ndan buraya getirmiş olan  Osman Gazi Oktay’ın Milas’taki annesinin Rumlardan kalma evinde hazırladığı kahvaltıdan sonra kendimizi dışarı attık. Konferans saatine kadar bir iki yer görmekte fayda vardı. Zaten Karya krallıklarının yerleşim yerlerinden biri olan Milas’ta nereye adım atsanız ayağınıza antik çağdan kalma mermer mezarlıkları dolaşıyor. Ne büyük bir tarih zenginliği!

Osman Gazi önce ‘’Alabanda’’ dedi ama yolu, daha yakın olan Beçin’e çevirdi. Beçin Milas’ın modern mahallelerinden biri olmakla birlikte adını tarihî Beçin Kalesi’nden alıyor. Daha eski bir yerleşim yeri ama kalıntılar Menteşe Beyliğine ait. Verimli Milas Ovası’na hâkim kalenin yanındaki düzlükte cami, han, hamam, türbe, medrese suyolu gibi yapılar var. Arabanızla Bodrum’a gideceğiniz tutarsa Milas çıkışındaki bu kaleye uğramadan geçmeyiniz. Benden söylemesi!

Dönüşümüzde Osman Gazi, mahallesinin muhtarını arıyor. Türkiye’de benzeri bulunmayan bir muhtarla makamında buluşuyoruz. Aralıksız 20 yıldan fazla görevde olan Paşalar Mahallesi Muhtarı Recep Panay, cebinde taşıdığı Milas’la ilgili şiirleri, bir ilkokul öğrencisinin heyecanı ve ses tonuyla okuyor. Mahalleliye yüksek sesle selam verip hatırlarını soruyor. Tanıştığı mevki ve makam sahiplerini anlatmaktan zevk alıyor. Bani de önemli bir kişi sanıyor ve Osman Gazi’den öğrendiği (Ulusal Eğitim Derneği eski genel başkanı olmamdan ötürü)  ‘’Genel Başkanım’’ hitabının önüne ‘’Sayın’’ı eklemeden durmuyor. Onu da yanımıza alarak, Milas’ın eski mahallesinde MS İkinci Yüzyıl’dan kalma Gümüşkesen anıtına gidiyoruz fakat etrafı demir çitlerle çevrili ve kapı da kapalı. Demir çitlerin alçak bulduğumuz bir yerinden içeri atlıyoruz. Bu anıtın özelliği Nekropol (Mezarlık) alanında yapılmış olması ve Bodrum’da ilk çağın yedi harikasından biri olan Kral Mozolesi’nin küçük bir örneği olması.

Konferans salonuna gitmeden önce bir şeyler yiyelim diye konuşurken sevgili muhtarımız, mahallede 40 gün önce ölmüş bir komşusu için yemek verildiğini hatırlatarak oraya götürüyor. Sokak baştanbaşa sofralarda yemek yiyen kadın ve erkeklerle doldurulmuş. Plastik kapta gelen yemeğimizi yeken her dinlediğimde zevk aldığım  Süleyman Çelebi’nin 15. Yüzyıldan beri dinleyicileri mest eden Mevlit okunuyor. ‘’Amine Hatun Muhammed anesi/Ol sadeften doğdu ol dür danesi…/  Sonra doğum sırasında Emine Hatun’a görünen melekler, Muhammed’i birbirlerine muştulamaları, Dünya yaratılalı böyle birinin gelmemiş olduğu. Mağrip, Maşrık ve Kabe’nin damına inen nurlar…

Saat 14.00’te Pof Aşkıdil Akarca Toplantı salonundayız. Toplantıyı, başlarında Emekli tarih Öğretmeni Gülden Sökelioğlu’nun bulunduğu CKD Milas Şubesi, Belediye ile işbirliği halinde düzenlemiş. Ancak salonda 60 kişi toplanabilmiş. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlıyoruz. Dikkatler yüksek, ancak konuşmanın yarısında MHP ilçe başkanı Mehmet Çayırlı, Kadın Kolu Başkanı Ayşe Tavaslı ile birkaç arkadaşı başka bir etkinliğe katılmak için salondan ayrılmak zorunda kalıyorlar. CHP Kadın Kolları Başkanı Berrin Naz, Muğla Üniversitesi Milas Meslek Yüksek Okulu görevlilerinden ve Milas Kent Konseyi Başkanı Mehmet Günlük, Yörük Türkmen Derneği Başkanı Mehmet Kara, Eğitim-İş Temsilcisi Şahin Bilgi, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri temsilcisi Mehmet Sarı da toplantıyı izleyenler arasında.

Toplantıdan sonra CKD Başkanı tarafından çiçek, Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Mat tarafından Milas’ı temsil eden plaket takdimi yapılıyor. Belediyenin yayınlarından oluşan bir çanta veriliyor, fotoğraflar çekiliyor, beş-on kitap imzalanıyor. İzmir’e döneceğinden Osman Gazi bizden ayrılıyor. Akşama daha epey var. Derneğin eski yönetim kurulundan Emine Yılmaz,  beni Deniz kıyısında tarihi bir mekân olan Kıyıkışlacık köyüne davet ediyor. Burası uzak diye Milas’ın sayfiyesi sayılan Güllük’e gitmeyi tercih ediyoruz. CKD Yönetim Kurulu üyesi Gülgün Yumlu’nun eşi Em. Astsubay ve emlâkçi Osman Yumlu’nun kullandığı arabayla Güllük yolunu tutuyoruz. Toplantıyı Milas Önder gazetesi adına izleyen Gülçin Erşen ve akıllı oğlu Deniz de bizimle birlikte. Kıyıda körfeze tamamen hâkim bir kahvede oturup biraz sohbet ediyoruz. Memleketin haline birlikte yanıyoruz…

Dönüşte Öğretmenevinde yer olmadığından beni Çınar Otel’e bırakıyorlar. Bir sürü tanıdığım ve öğrencilerimin bulunduğu Milas’ta artık yapayalnızım!

Dört gündür bilgisayardan uzaktayım. Dışarı çıkıp bir internet cafe buluyorum. Fakat facebook çalışmıyor. Nedenini soruyorum. ‘’Patlamadan dolayı’’ yanıtını alıyorum. Milas’ta bir patlama mı olmuş? O sırada gelen iki telefon, Ankara’ Güvenpark’taki patlama hakkında tv. haberlerini aktararak Ankara’da olduğumu sandıklarından benden haber soruyor.

Yarın sabah son konferans için Bodrum’a gideceğim. Can sıkıntısı içinde yatıyorum. (21 Mart 2016)

 

 

 

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde