‘’SAPIK’’ EDEBİYATI

Hükümet kuvvetleriyle hendekler ötesindeki Kürtler arasında aylardır süren şiddetli savaş, yalnız günümüze damgasını vurmakla kalmamıştır, geleceğimizin siyasetine de kuvvetle damgasını vuracaktır.

Bu savaşın yarattığı sarsıntı ve gerilim yetmiyormuş gibi muhafazakâr İktidarla sosyal demokrat  muhalefet arasındaki gerilim o kadar had safhadadır ki bunun da karakolda sonuçlanacağının kanıtları her gün biraz daha çoğalıyor. Dokunulmazlıkların kaldırılması, vatandaşlıktan çıkarılma tasarıları bütün muhalefetin başında Demoklesin kılıcı gibi sallanacaktır. Her türlü tertip ve cinayetin yaşanabileceği günler içindeyiz.

Son günlerdeki ‘’Sapık’’ edebiyatı bunun sonucudur. İnsanlar ya sarhoş zamanlarında ya da kafalarının tası tamamen attığı zaman beyinlerinin alt tabakasında bastırılmış duygularının zincirlerini çözerler. İtirafta bulunurlar. Normal zamanlarda kullanmaktan utandıkları sözcüklerle konuşurlar.

İktidar Partisinin sevgili vakıflarından birinde bir yurt öğretmeninin yıllardır birçok erkek çocuğa tecavüz etmesi, susarak geçiştirilebilecek bir olay değil. Hükümete bu konuda tarizde bulunanlar haklı. Ancak bu olay sağcıların cinsel istismarı hoş gördüğü anlamına gelmez. Erkek çocukların cinsel istismarı, daha genişçe olarak erkeklerin birbiriyle cinsel ilişkiye girmesi, ilk çağ köleci toplumlarından başlayıp Ortaçağ'dan geçerek günümüz toplumlarına intikal etmiş bir sapıklıktır. Bunun sağcılar arasında mı solcular arasında mı daha yaygın olduğuna ilişkin bir veri yoktur.

İktidar çevreleri, erkek çocuklarının cinsel istismarını kınamışlar, fakat bundan ötürü Vakfın itibarına bir zarar gelmesin diye de seferber olmuşlardır. Vakfın özelliği, çok sayıda istismarın görülmesinden çok, Türk toplumu için dinci ve kinci bir gençlik yetiştirmenin araçlarından biri olmasıdır. Aile bakanının vakfa siper olması bunun ifadesidir. Kılıçtaroğlu’nun onun için kullandığı deyimi istismar etmelerindeki mantıksızlık, aynı deyimi rüşvetçi bir işadamı için eski içişleri bakanı kullandığında hiç seslerini çıkarmadıkları gibi onu aklamalarından da anlaşılıyor.

Gene de bazı deyimleri kadınlar için kullanırken bunun yanlış algılanacağını düşünerek dikkatli olmanın gereği açıktır. Sizin öyle bir niyetiniz olmadığı halde, insanlar her sözü ve tavrı istedikleri yere çekip aleyhinizde bulunabilirler. Hele ortamın gergin olduğu bir durumda ses tonunuz bile sorun yaratabilir. İktidar çevrelerinin kullanmak istediği de budur. Kullanılan deyimin sözlük anlamı çok açık olduğundan Kılıçtaroğlu’nun aleyhine açılan davanın takipsizlikle sonuçlanacağına şüphe yoktur.

AKP hükümetinin sözcüleri bundan önce birçok kere denedikleri gibi bu fırsatla da Kılıçtaroğlu’nu ve partisini siyaseten çökertmeye çalışmaktadırlar. Böylece tek adam yönetimine geçişin önündeki bir engeli daha aşacaklardır. Bu fırsatı onlara vermemek için sağduyu ile hareket etmek, tedbiri elden bırakmamak, dikkatli bir dil kullanmak gerekir. Sorunun yurtlardaki öğrencilerin korunmasından ‘’Sen siyasi sapıksın’’, hücumuna taşınmadaki anlayışa alışığız.  Bunun  ‘’Sen de cinsi sapıksın’’ atışmasına taşınması doğru olmamıştır. Bunlar belki fanatik taraftarlar için ilk başta hırslarını tatmin etmeye yarayabilir ama Türkiye halkının bağımsızlığa, özgürlüğe, barışa ve aydınlığa giden yolunun taşlarını döşeyemez. (9.4.2016)