29 Nisan 2024

zeki-sarihan

BURASI TAM YAŞANACAK YER

  • PDF

 

Sevgili arkadaşlar,

Aranızdan ayrılalı bir hafta oldu. Sizi özledim. Ama istesem de geri dönemem. Buradan geri dönüş yok. Fakat burayı gördükten sonra o gezegene, o acayipler dünyasına geri dönmek isteyene de rastlamadım.

Burası bütün iyi insanların hayallerinde yaşattıkları bir yer. El değmemiş ormanlar, göz alıcı yeşillikleriyle çimenlik yaylalar, gürül gürül akan kirlenmemiş ırmaklar, bereketli sebze ve meyvelerle dolu bahçeler dünyası.

Benim hayalimde cennet sanki sekiz on dönümlük, bizim yaylalardaki Uluçayır gibi içinde atların, koyun ve kuzuların otladığı, üç beş de gölge veren ağacın dibinde insanların tembel tembel oturduğu bir yerdi. Buraya geldikten sonra o çocukça cehaletim karşında güldüm. Çünkü insanlığın başlangıcından beri dünyada yaşamış milyarlarca insan nasıl öyle beş on dönümlük bir yere sığardı? Burası, dünyadan kat kat büyük, uçsuz bucaksız bir yer.

Ben dünyada iken, cennette sınırlı sayıda köşk bulunduğunu en hayırlı insanların bu köşklerde oturduğunu, diğerlerinin ise çayırlarda gezinmekle vakit geçirdiğini sanırdım. Gördüm ki, burada çok sevimli kentler var. Bunlar, doğayı yok etmeden kurulmuşlar. Buranın da dört mevsimi var. Soğuğu var, sıcağı var. Ancak insanlar güneş enerjisinden elde ettikleri ısı ile evlerini ve kentlerini ısıtıyorlar. Kömür kullanmıyorlar. Atom santralleri de yok. Hidroelektrik santralleriyle derelerin suyunu da çalmamışlar.

Sebze ve meyvelerin genleriyle oynanmamış. Ancak ürünün artırmanın ve herkese yetecek bollukta yetiştirmenin yolları da bulunmuş.

Gelecek mektuplarımda buradaki toplumsal düzenden söz edeceğim. Ancak bu mektubumda cennetteki inanç üzerinde duracağım.

Ben küçüklüğümde Allah’ın cennette oturduğunu sanırdım. Sorduğum kişiler ‘’Burada Allah yok!’’ dediler. ‘’Peki, nerdedir?’’ diye sordum. ‘’Bilmiyor musun Allah ne yerde, ne gökte, ne sağda, ne soldadır. O mekândan münezzehtir’’ dediler. Bütün kâinatı, hem sonsuz kudrette bir yaratıcı, hem de onun bütün zerrelerini o yaratıcının parçaları olarak kabul ediyorlar. Bunu duyunca ‘’Enelhak’’ diyen tasavvufçuların bu görüşe yüzyıllar önce ulaştıklarını anladım.

Burada haç çıkarmak, namaz, oruç gibi tapınma işleri de yok, kilise, havra, cami gibi tapınaklar da.  Çünkü bunlar, kötülük yapmayalım, iyi insanlar olalım ve cenneti hak edelim diye dünya insanları için konulmuş. Burada hac da yok. Çünkü burada ne Mekke, ne Kudüs bulunmuyor. İnsanların yaşadığı her yer kutsal sayılıyor. Ne var ki insanlar, kendilerini var ettiği için o sonsuz kudrete şükranlarını sunuyorlar ve ona zarar vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar.

 

CEHENNEM CENNET KADAR GENİŞ DEĞİL

Kimlerin burada olduğunu merak ediyorsundur: Dünyada emeği ile topluma katkıda bulunan köylülerin, işçilerin, memurların, zanaatkârların hepsi burada. Bir de insanlığın barış ve refah içinde yaşaması için görüşler ileri süren, buluşlar yapan insanlar burada. Bunların ufak tefek hataları varsa affedilmiş. Benim de dünyada iken hatalarım olduğu halde neden burada yaşamaya hak kazandığımı anlamış olmalısınız.

Burada yaşayan insan toplulukları milletlere bölünmemiş. Ülkeleri ayıran sınırlar da yok. Kalabalıklar, bir ülkeden diğerlerine göç etmek için sınırlara yığılmıyor ve denizlerde boğulmuyorlar. Çünkü burada savaş yok. Başka ülkeleri ele geçirmek istemiş ve bunun için savaşlar çıkarmış insanlardan ölmüş olanları cehenneme gönderilmiş. Henüz hayatta olanların ise dünyayı yaşanmaz bir hale getirmeye devam ettikleri için ataları bildikleri o zalimler gibi cehenneme gidecekleri anlaşılıyor.

Cennetin komşusu olan cehennem de öyle dünyadakilerin inandıkları gibi değil. Orada kıldan ince, kılıçtan keskin bir sırat köprüsü, onun üzerinden cambaz gibi geçmeye çalışan insanlar, köprünün altında kaynayan katran kazanları yok. Bunlar eski çağların cezalandırma usullerinden benzetmeler yapılarak tahayyül edilmiş. Cehennemde en günahkâr olanlara bile insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir ceza verilmiyor. Onlar ya çok soğuk, ya da çok sıcak çöl ikliminin bulunduğu yerlerde. Karınlarını doyuracak kadar bir yiyecek de veriliyor. Yalnız yaptıkları kötülükler karşılığında cennettekilerin yararlandığı pek çok şeyden yararlanamıyorlar. Onlar insanlığın yıkımına sebep olacak işler yaptıkları halde sayıları fazla olmadığından cehennemin genişliği de cennetten çok az.

Cennet ve cehennem halkı hakkında gelecek mektubumda söz edeceğim. (6 Haziran 2016)

  

Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Haziran 2016 06:24

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde