29 Nisan 2024

zeki-sarihan

CENNET NASIL YÖNETİLİYOR?

  • PDF

Sevgili arkadaşlar,

Geçen mektubumda cennet ve cehennem hakkında özet bilgi vermiştim. Cennetteki kimlerin ve nasıl yönetildiğini merak atiğinizi biliyorum. Bu mektubumda onu anlatacağım.

Cenneti tabii ki insanlar yönetiyor. Akla ve mantığa en uygun sistemi kurmuşlar. Burada ne kral, nu sultan, hatta ne de bütün yetkileri üzerinde toplamış bir başkan var. Yüksek ödenekli bir koruma ordusuyla gezen bakanlar da bulunmuyor.

Bütün sistemin temelinde semt komiteleri var. Onlar sorunlarını özgürce tartışıp kararlaştırıyorlar ve seçtikleri temsilciler aracığı ile bir yukarıdaki organa aktarıyorlar. Cennet Meclisi denen kurul ise iki yıllığına doğrudan doğruya cennet halkı tarafından açık oyla seçiliyor ve bu Meclis üyeleri istenildiği zaman geri çağrılabiliyor. Meclis üyeliği bir meslek değil, bunun için bir ücret de almıyorlar. Burada zengin ve yoksul olmadığından seçilebilmek için bilgili, doğru sözlü ve çalışkan olmak yetiyor. 

Cennette siyasi partiler yok. Bunun nedeni burada sınıfların olmayışı. Malum dünyada siyasi partiler sınıfların çıkarlarını savunmak için kurulurlar. Cennet halkını kendi partisinin yanına çekmek için yalanlarla dolu nutuklar atılması buraya yabancı. Günde iki üç posta televizyonlardan saatlerce dinlemekten gına getirdiğimiz nutuklar da atılmıyor. Sırf bunun için bile ölüp cennete geldiğime çok memnunum.

EN YÜCE DEĞER EMEK

Cennet halkı öyle işsiz güçsüz, bütün gün serin gölgelerde oturan veya gezinen insanlardan oluşuyor değil. Çalışma yaşına gelmiş herkes çalışıyor, üretiyor. Yoksa canın bıldırcın eti istedi, hemen önüne bir kızarmış bıldırcın gelmiyor. Her şey çalışmayla meydana geliyor. Her hizmet de çalışmanın karşılığı. O nedenle burada en yüce değer emek.

Burada gücü yedip de sırt üstü yatan yok. Herkes uzmanlaştığı işte yararlı olmaya çalışıyor. Kimisi tarım yapıyor, kimisi fabrikaları çalıştırıyor. Öğretmenlik, doktorluk, hemşirelik, postacılık, bilgisayar tamirciliği, yapı ustalığı gibi mesleklerin hepsi var. Herkes toplum için çalıştığından hiçbir mal ve hizmet para ile yapılmıyor. Zaten para yok.

Burada olmayan meslekler de var. Örneğin avukatlık yok çünkü insanlar arasındaki anlaşmazlıklar mahalle komiteleri tarafından uzlaşmayla çözülüyor. Sınırları beklemek ve ayaklananları bastırmak gibi bir iş olmadığından askerlik de yok. Kimsenin elinde silah görmedim. Ama bol bol kitap okuyorlar, birbirlerine güzel kokulu güller ikram ediyorlar. Hırsızlık yok, çünkü başkalarının emeğine el koymak gibi bir kavram buraya uğramamış. Kiracılık, emlak alım satımı da bulunmuyor. Burada herkes yeteneği ve gücü kadar topluma veriyor, toplum da onun ihtiyaçlarını karşılıyor.

ÖĞRETMENLİK YAPACAĞIM YERE KAVUŞTUM

Bana da ‘’Dünyada ne iş yapardın?’’ diye sordular. ‘’Öğretmendim’’ yanıtını verdim. ‘’Burada da öğretmenlik yapmak ister misin?’’ dediler. İstemez miydim? Cennet çocuklarına erdemli, çalışkan, araştırmacı birer insan olmayı, gördüğü olumsuzluklara ‘’Hayır’’ demeyi öğretecektim. Bu telkinlerimden ötürü kimse beni ne sürecek, ne öğretmenlikten atacak, ne de cehenneme gönderecekti. Ben aslında öğretmenlik yapacağım yeri bulmuştum…

‘’Elinden başka ne iş gelir?’’ diye sorduklarında okumaya ve yazmaya meraklı olduğumu söyledim. Cennetin her bucağında büyük kütüphaneler olduğunu, orada istediğim kaynakları bulabileceğimi, yazılarımı da özgürce yazabileceğimi söylediler. Cennette kimse görüşlerinden ötürü cezalandırılmıyormuş. Her düşünce serbest olup bunlar ancak karşılıklı olarak eleştiriliyormuş. Bu benim çok hoşuma gitti. Cennet dediğin böyle olmalı.

Burada insanlar ölümsüz değil. Fakat uzun yaşıyorlar. Uzun yaşamalarının nedeni temiz hava, bol besin, uygun beslenme, hareket, sigara, uyuşturucu gibi bağımlılıkların olmayışı, sağlık kurumlarının mükemmelliği ve tabii bu hizmetler için para, pul gerekmemesi (Burada para olmadığını yazmıştım.) Ben de buraya geldikten sonra sigarayı bıraktım.

Eğitim sistemi çok mükemmel. Çocuklar bütün cennet halkının en değerli serveti sayılıyor. Çocuklar beş yaşına kadar aileleriyle kalıyorlar, sonra okula alınıyorlar. Okullar semtlerde, evlere yakın bulunuyor. Dolayısıyla taşımalı eğitim yok. Her çocuk eşit ihtimam görüyor ve yeteneklerine göre yetiştiriliyor. Özel okul nedir bilmiyorlar. Eğitim tamamen parasız. (Yani karşılıksız). Burada ancak çalışkan olanlar öne çıkıyor.  İsteyen herkes yüksek öğrenim görüyor.  Eğitimlerinin ‘’dinci ve kinci’’ olup olmadığını sordum. ‘’O da ne?’’ dediler ve böyle bir şeyi sorduğum için hayretten ağızları açık kaldı.

Gelecek mektubumda kimlerin cennette kimlerin cehennemde olduğunu yazacağım.  (8 Haziran 2016)

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde