27 Nisan 2024

Hangi Çağda Yaşıyoruz? Evlerine Eşek Sırtında Su Taşıyorlar!!!

  • PDF

DSC 0224 640x428

DSC 0227 640x428

 

 

 

 

 

 

 

Özel Haber: Mehmet Sabri UĞURBAŞ

 

Fatsa Beyceli köyü Kuz Mahallesi sakinleri adeta taş devri gibi bir hayat yaşıyor. Bu çağda evlerine eşekle ya da kendi omuzlarında bidonlarla su taşıyan köylüler ilgisizliğe isyan etti. Köyde hem su hem yol sıkıntısından artık yıllardır bıktıklarını ancak kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini belirten köylüler bir devlet elinin uzatılmasını bekliyor.

“Ortada Kaldık”

Köy sakinlerinden Ruhi Ay (57)ortada kaldıklarını belirterek: “Ben kendimi bildim bileli mahallemizde su yok. KÖYDES kapsamında şebeke yapıldı, bir sürü para verip abone olduk, saat taktırdık su 1 saat bile akmadı. Çürük borular döşenmiş, söylentilere göre müteahhit kaçmış. Biz tamamen ortada kaldık. Artık neredeyse ışınlanma teknolojisi var ama biz hala omzumuzda evimize 1 kilometre ilerideki çeşmeden su taşıyoruz. Biz de bu devletin vatandaşıyız, biz de vergi veriyoruz. Başbakanımız açıklama yapıyor: ‘Bizim kaymakamımızı oturtmayın’ diyor. Ancak biz kimseye ulaşamıyoruz. Dilekçe verdik ancak cevap yok. Nerede bu devletin görevlileri? Bizim Köyümüzün adı haritadan mı silindi yoksa bize kırmızı kalem mi çektiler? Biz bu hükümete köy olarak firesiz oy verdik. Suçumuz bu mu? 6 tane milletvekilimiz var bir tanesiyle bile tanışma fırsatımız olmadı. Gazeteler olmasa yüzlerini bile tanımayız” dedi.

“Devlet Büyüklerimiz Sesimizi Duysun”

Yine köy sakinlerinden Emine Cezan’ın (60) çektikleri su sıkıntısını anlatırken gözleri doldu. Cezan: “Ben bu yaşta hala elimde bidonlarla evime su taşıyorum. Banyo yaparken korkuyoruz su bitecek diye. Bazen komşularımız eşekle ya da patpatla su getirirken onlardan yardım istiyoruz ama her zaman da olmuyor. Bu yaşta bize bunu reva görenler kim? Bize neden kimse sahip çıkmıyor? Vatandaş vergi verir; yol yapılır, su yapılır, elektrik verilir, hizmet gelir. Şimdi şehir merkezinde oturup, yol, elektrik, su gibi ana hizmetlerden sınırsızca faydalanan bir vatandaşla ben aynı vergiyi veriyorum. O küvette yıkanırken ben 1 km uzaktan omzumda getirdiğim suyu ibriğe doldurup yıkanıyorum. o zaman neden aynı vergiyi veriyorum? Biz kimseden bedava bir şey istemiyoruz. Vergimizi veriyoruz, hizmet istiyoruz. Biz eşeğin sırtında su taşırken kimse utanç duymuyor mu? Kış yaklaştı, çeşmelerde sular donuyor. Kazanlarda buz kaynatıp su bulmaya çalışıyoruz. Teknoloji bu kadar ilerlemişken bizi bu ilkelliğe neden mahkum ediyorlar? Suyumuzu getirsinler her ay faturamızı ödeyelim, yeter ki su gelsin, hizmet gelsin. Burada da insanlar olduğunu hatırlasınlar. Devlet büyüklerimiz bizi görsün, sesimizi duysun. Zaten ömrümün yarısından fazlasını susuz geçirdim bari bundan sonrasında suyumuz olsun” diyerek sitem etti.

“Köyümüze Kimse Gelmiyor”

Ramazan ayı boyunca her gece eşeksırtında evine su taşıdığını belirten İsa Cezan (57) ise “Köyümüzde ne yol var ne de su. Bizim 2 bakanımız 6 milletvekilimiz var. Ancak daha bir tanesi bile köyümüze gelip hal hatır sormadı. Bundan sonra hangi yüzle gelecekler? Elektrik bir var bir yok, su hiç yok, yolda yürümek bile mucize. Biz devlete karşı bir hata mı işledik? Bizim bakanımız İdris Naim Şahin ‘susuz, yolsuz köy kalmayacak’ dedi. Bir kez gelsin Beyceli köyünün halini görsün. Belki kendisinin haberi bile yoktur çektiğimiz sıkıntılardan. İslamdağ beldesinden sonra bir gram yol yok. Delik deşik, çukurlarla dolu. Kaç kez müracaat ettik ancak ne yol var ne de su. Kırmızı kalem mi çekti devlet bizim köyümüze? Biz tamamen sahipsiz kaldık. Namusum üzerine yemin ederim ki her gece eşeklerle evime su taşıdım. Bu mu bize reva görülen? Köyümüzün çocukları okula gidiyorlar. Servisle bu evlatlarımız kaza yapıyor. Kış geldiği zaman çocuklarımızı servise bindirmeye korkuyoruz. Köyümüzde 2 tane diyaliz hastamız var. Allah kendilerine acil şifalar versin. Ancak öyle ki hastalıktan medet umar hale geldik. Onlar sayesinde kışın yol açılıyor. Onlar da olmasa bir başımıza kaldık. Burada Devlet yok, çağırıyoruz, çağırıyoruz gelmiyor…”

Köyde servis şoförlüğü yapan Mehmet Sağdıç isimli vatandaş da en çok kış aylarında yolda çok sıkıntı çektiklerini belirterek: “Ben servis şoförüyüm. İslamdağ’a öğrenci taşıyorum. Ekmek paramızı kazanmak için araç alıyoruz ancak bu yola araba da dayanmıyor.. kışın çektiğimiz çileyi anlatmama bile gerek yok. Kendimiz bile korkuyoruz ki evlatlarımız ne yapsın? Tek istediğimiz devlet bize elini uzatsın. Burada bir köy olduğunu ve insanların yaşadığını hatırlasın. Bu çağda bu zor koşullar bize reva görülmesin” diyerek yardım istedi.

DSC 0200 640x428

DSC 0216 640x428

Son Güncelleme: Salı, 25 Eylül 2012 15:04

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde